“Neden bastığım toprağı öptüğünüzü söylediniz? Beni öldürmek gere.”
Hepimizin okuduğu, okumasa bile mutlaka duyduğu, kült eser Martı’nın o meşhur Nina tiradının meşhur sözüyle başlamak istedim. Neydi bu sözleri duymamızı sağlayan o duygu? Gelin birlikte eserin duygu-düşünce dünyasına bir göz atalım.
Anton Çehov’un, 1895 yılında dört ana karakter arasındaki duygusal ve sanatsal çekişmeleri anlatan, yaşanılan durumların dramatik oluşundan kaynaklı “dram” türüyle yaygınlaşanmış bir eserdir. Eserdeki temel çatışma eski-yenidir. Eski kuşak ve yeni kuşak arasındaki anne-oğul, sevme-sevilmeme, yaşlı-genç, başarılı-başarısız gibi çatışmaları da çatısında toparlar. Oyundaki herkesin iç dünyası kendine özgüdür. Öyle ki bu, karakterler arasındaki iletişimsizliği doğurur.
Anton Çehov, “Martı” adlı eserinde duygusal derinlikleri ve insan ilişkilerini konu alan bir dram yaratır. Bu oyunun drama yazarlığı açısından önemli unsurları şunlardır:
- Karakterler: Çehov, Martı’da her karaktere derin bir iç dünya kazandırmıştır. Oyundaki karakterler- Nina, Treplev, Arkadina, Trigorin – birbirlerinden farklı kişilik özelliklerine ve içsel çatışmalara sahiptir.
Treplev’in sanatla ilgili hayal kırıklıkları ve annesi Arkadina ile olan karmaşık ilişkisi, oyunun temel çatışmalarından birini oluşturur.
Oyun Kişileri:
Treplev: Eserin belki de en önemli karakteridir. Sanatsal dışavurumu, yazar bu karakterin ruhsal bunalımı üzerinden vermektedir. Treplev, oyunun yazarıdır. Tek oyuncusu Nina olan bu oyunun monolog şeklinde ve yoğun bir simgesel dille kaleme alınmış olması, bize onun sanat anlayışı konusunda da bilgi verir. Ancak bu anlayış için henüz toplum hazır değildir. Oyunun sergilenmesi esnasında yapılan yorumlar, küçümsemeler en sonunda onda bir patlama yaratır ve öfkeyle oyunu yarıda keserek sahneden ayrılır. Yeniyi kabul edip yaratmak ister ama ne eskiyi kabul edebilen ne de yeni olanı yaratma noktasında yeterince iddia sahibi olamayan, başka bir deyişle yeniyi inşa edebilecek güç ve birikimden yoksun oluşu onu sonunda intihara sürükleyecektir.
Nina: Nina’nın hayali bir aktris olmaktır, o da bu açıdan Treplev’in oyunlarını değerlendirmektedir. Yaşadığı yerde, hayallerini gerçekleştirmek için bunları bir basamak olarak gördüğü düşünülebilir. Fakat Nina’nın tavırlarından, Treplev’in oyunlarına aslında pek ilgi duymadığını görürüz. Hem Trigorin’e olan ilgisi hem Treplev ile yaşadığı karmaşık ilişki oyunda farklı bir konumdadır.
Arkadina: Treplev’in aktris annesi, Trigorin’in sevgilisi ayrıca oyun mekanı olan çiftliğin sahibi Sorin’nin de kardeşi. Trigorin’le birlikte eski sanat anlayışını ve eski kuşağı temsil etmektedir.
Oyunun birinci bölümünde Treplev’in oyununun sergilenmesi esnasında alay yollu tepkiler sergiler. Treplev’i anlayamadığını hem de anne-oğul arasında derin bir kopukluk olduğunu göstermektedir.
Trigorin: Arkadina’ın yazar sevgilisidir. Sanat dünyasındaki konumu ve şöhretini korumak adına Arkadina ile aşktan öte bir iş ilişkisi içindedir. Trigorin, Arkadina ile, dönemin hâkim sanat anlayışını, dolayısıyla “eski olanı” temsil eder. Bu varoluş çabasında, Arkadina ile olan “bağımlı” ilişkisi de önemli bir unsurdur. Kendisine ilgi gösteren genç ve güzel Nina’ya karşı boş değildir; lakin yaşamını, mevcut konumunu koruma kaygısı onu alacağı kararlar ve yaşam yönelimleri konusunda da kısıtlamıştır.
- Diyalogların Yazılması: Çehov’un eserlerinde diyaloglar, karakterlerin ruh hallerini, ilişkilerini ve çatışmalarını açığa çıkarır. “Martı”da, diyaloglar hem derin hem de doğal bir şekilde yazılmıştır.
Örneğin, Nina ve Treplev arasındaki diyaloglar, hayal kırıklıkları ve umutlar arasındaki gerilimi açığa çıkarır.
- Olay Örgüsü ve Temalar: “Martı”da, sanat, aşk, başarısızlık, kıskançlık ve hayal kırıklığı gibi temalar ön plandadır. Çehov, olay örgüsünü karakterlerin bu temalar etrafında yaşadığı içsel çatışmalar üzerine kurmuştur.
Örneğin, Treplev’in başarısız bir oyun yazarı olarak kendini yetersiz hissetmesi ve Nina’ya duyduğu umutsuz aşk, oyunun ana çatışmalarından birini oluşturur.
- Dramatik Yapının Kurulması: Karakterlerin içsel çelişkileri ve hayatlarındaki hayal kırıklıkları üzerine kurulur. Her sahnede karakterler arasında gelişen ilişkiler, izleyiciyi oyunun ilerleyen sahnelerine çeker.
- Sahnelerin ve Mekânların Tasarlanması: Çehov, “Martı”da bir kır evinin ve gölün kenarındaki doğa manzaralarının oyun atmosferine katkı sağladığı sahneler oluşturur. Bu mekânlar, karakterlerin ruh haliyle uyum içinde olan bir arka plan sunar.
KAYNAKÇA
Anton Pavloviç Çehov, Büyük Oyunlar, çev. Ataol Behramoğlu, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2016
Vikipedi, Martı (Oyun)