Trafik kazası sonucu oluşan suçluluk duygusunun insanın yaşamın da yarattığı travma, bir insanın yaşamını ve sağlığını nasıl etkiler? Gerçek karakterler ile an be an yaşanılarak kaleme alınmış bir yaşam öyküsü.
Yıl 2004, 17 yaşında bir kız ailesi ile bir piknik dönüşü trafik kazası geçirir. Bu kaza da ailesini kaybeder ve hayatta tek başına kalır. Yaşaması gereken hayatı yaşamaya başlar. Eğitimlerini tamamlar ve hayat akıp gitmeye devam eder. Fakat bu süreç için de kazadan dolayı duyduğu suçluluk duygusu onun hayatını olumsuz yön de etkilemeye başlamıştır ve bu duygudan kurtulamaz, akıl sağlığını kaybetmeye başlar. Yaşanmışlıklarını, manevi değerleri ve sorunsalları sorgulamaya başlar. Sorgulamanın boyutu o kadar genişler ki halüsünasyonlar görür ve kendisine karakterler yaratıp onlarla kendisini ve yaşamı sorgulamaya başlar. Ve doktorlar kıza Hebefrenik şizofreni teşhisi koyarak hastaneye yatırmak zorun da kalırlar.
Sorgulamanın boyutu ve bir sınırı olmalı mı?
Yaşanmışlıklar unutulur mu?
Duygular, kavramlar ve felsefenin insan hayatında ki önemi nedir?
Belki oyundan bir cümle sizin anahtarınız olabilir.
Bizler bu hikayeyi sizler için sahnede canlandırmaya çalıştık takdir sizlerindir.
Oyunun Künyesi Oyuncu: Dilfuza Rozıyeva Yöneten: Mustafa Kaygusuz Yazan & Süpervizör: Niyazi Gezer Işık Tasarım: Ahmet Karasu Ses ve Işık: (asistan): Tuvana Yılmaz Yapım: Tiyatrose Afiş: Rabia Gençer Kostüm ve Dekor: Dilfuza Rozıyeva Video: Ozan Yelçi Tür: Trajedi & Dram Seanslar Afiş