İtiraf edeyim, Ankara Birlik Tiyatrosu ve rahmetli Zeki Göker hakkında fazla bilgi sahibi değildim, tesadüf 2008 de kurulmuş TiyatroHal’ in Turnike isimli oyununu seyretmeye gittiğim 2012 yılında bir başka Göker ile, Güney Zeki Göker ile tanıştım. Sonra da Mecidiyeköy Sahne Hal benim favori mekanlarımdan biri oldu. Kadıköy’de bir yan sokağımda açılan Zeki Göker Kültür Merkezi’nin açılış etkinliğinde sevgili Gül Göker ve Bilge Göker ile tanıştım.
Ankara Birlik Tiyatrosu’nun seyrettiğim ilk oyunu meşhur 3 Kuruşluk Diktatör oldu. Muzaffer İzgü’nün yazıp Gül Göker’in yönettiği oyunda yer ve kişi adları belirtilmemiş, dolayısıyla oyun nerede oynanırsa, o ülkenin diktatörünü anlatır. Bu yüzden de oyuna 2016 yılında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlaması ile dava açılmış, yargılama 2019 yılında beraat kararı ile sonuçlanmıştır.
İkinci oyun Barış Manço Kültür Merkezi’nde seyrettiğim Emmanuel Robles’in 1965 te yazdığı “Case for a Rebel” oyunu. Bir İsyancının Savunması ismiyle sahnelenen oyunun yönetmeni Gül Göker. İsminden de anlaşılacağı gibi bir isyancı hakkında, ancak uzun yıllar Hollanda işgali altında sömürge yaşamı süren Endonezya’da bu sefer yerli halkın bağımsızlık hareketine bir Hollandalı da katılıyor ve onlara yardım edip bir fabrikaya bomba koymak isterken yakalanıyor. Hollandalı toprak sahipleri ve askeri otoriteye göre bu çok daha büyük, affedilmez bir suçtur. Bir Hollandalı yerli kurtuluş hareketi ile işbirliği yapmıştır ve benzer sempatizanların olmaması için cezalandırılmalıdır. Bu çok farklı konulu oyunu zevkle izlemiştim.
Sonra bir müzikli oyun geldi, Mahzuni Şerif’in yirmiden fazla türküsünün canlı olarak söylendiği oyunda köyünden başlayarak, fırtınalı sanat yaşamı, tutukevi günleri, bilinmeyen yanları ile anlatılıyordu.
Ver Pazar akşamı Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde , Türk Edebiyatının değerli bir yazarının Rıfat Ilgaz’ın, 1919 yılında çocukluğundan başlayan yaşam öyküsünü tiyatro ve sinemanın müştereken kullanıldığı bir anlatımla seyrettim sahnede.
İyi ki gitmişim ve seyretme şansına sahip olmuşum dediğim oyunun yazarı ve yönetmeni sevgili Gül Göker, kendisi aynı zamanda sahnede de rol alıyor. 1910/1911- 1993 yılları arasında yaşamış Rıgat Ilgaz’ın fırtınalı yaşam öyküsünün 1948-1971 arasında Marko Paşa ile başlayan Paşalı dergiler çıkarma çalışmalarını okumuştum. Hababam Sınıfı’nı nasıl unutabilirdim, ancak Hababam Sınıfı romanının telif haklarını parasızlık nedeniyle 100 liralık senet karşılığı devrettiğini ve de bu senetleri 750 liraya kırdırdığını bilmiyordum.
Ve ne büyük tesadüf, geçen sene aralık ayında vefat eden oğlu Aydın Ilgaz ile 4 haziran’da Sarıyer Edebiyat Günleri etkinliğinde tanışma fırsatım olmuştu.
Rıfat Ilgaz’ın yaşam öyküsünü bilinmeyen yönleriyle, yolunun kesiştiği şair ve yazarlarla anlatan müzikleri Ekrem Ataer, görsel tasarım ve film yapımı Erhan Cerrahoğlu’na ait oyun için sevgili Gül Göker’e ve beni oyundan haberdar eden Bilge Göker’e sonsuz teşekkürler.
Oyunda rol alan oyuncular: Ender Yiğit, Gül Göker, Ercan Ertan, Serkan Çetinkaya, Berkay Sönmez, Irmak Kazımoğlu, Hakkı Şahin, Özkan Karadar, Merve Köse, İbrahim Emin Ege, Damla Beyazbulut ve İlkay Özşen. (Broşür olmadığı için isimlerde yanılabilirim) hepsinin emeklerine sağlık.
Çok Yaşa Tiyatro.