Hazır birçok ödülü toplamışken bu oyun hakkında daha önce yazdıklarım üstüne bir şeyler eklemek istedim. Çünkü herkesin görmesini istediğim bir oyun. Aslında bir pandomim. Sizin de bildiğiniz gibi pandomim, sözsüz tiyatrodur. Falih Rıfkı Atay pandomim sanatı için “Konuşmayarak, bağırmayarak yapılan şeyin ismine pandomim denilir.” demiştir.İşte tam da Falih Rıfkı’nın bahsettiği gibi kadının yaratılıştan bu yana evrimsel sürecini konuşmadan, bağırmadan anlatıyor Tuğba Eskicioğlu. Tıpkı dünya üzerindeki kadınların seslerini çıkarmakta halen zorlanması gibi.
Havva’dan başlayan günümüze kadar gelen ‘Kadın’ın hikayesi. İlkel çağlarda avcılık yaparken eline bebeği verilen, yavaş yavaş ona görevler atfedilirken susturulan, diğerin insanların kadının üzerinde her hakkın olduğu sanılan ve kadınların haklarının engellendiği dönemleri sessiz sessiz, sadece hareketleriyle öyle güzel anlattı ki Tuğba Eskicioğlu. İlk çağlardaki kadından, modern dönemdeki kadına kadar gelen birçok çeşit kadın oldu bu oyun içerisinde.
Zaman ne kadar ilerlerse ilersin, dünya ne kadar gelişirse gelişsin maalesef kadınlarımız üzerindeki baskı dinmiyor. Tuğba Eskicioğlu oyunu kendisi yazıp, kendisi yönetmiş. Ve de kendisi oynuyor. Anlatmak istediği, derdi olan da konu da bu. Dinmek bilmeyen baskıyı bu kez konuşarak değil de; hareketlerle ve mimiklerle anlatmak istemesi.
Fondaki müziklerle hareketlerin ahengi, perdeye yansıtılan çeşitli görüntülerle Tuğba Eskicioğlu’nun uyumu… Müzikle, görüntülerle ve kostümlerle tatlandırılan seyir zevki çok yüksek bir oyun. Bir o kadar da etkileyici bir performans! Bir şeylerin konuşmadan da anlatılabileceğini anladım bu oyun sayesinde.
Perdeye yansıtılan bazı görüntülerde asla unutulmaması gereken isim ve olayları tek tek hatırlattılar. Konumuz kadın olduğunda zaten tüyler diken diken oluyorken eklenen bu görüntüleri izlerken gözyaşlarıma hakim olamadım.
Tuğba Eskicioğlu, kendi kurduğu ‘Tiyatro Mimikri’ olarak ve ‘Pat Atölyesi’ ekibinden oyunun yardımcı yönetmenleri olarak Esin Aslan ve Rafiz Mehdizade birlikte ilerleyerek ortak ve de başarılı bir çalışma çıkarmışlar ortaya.
Çağdan çağa geçişlerde kullanılan kostümler için Semra Eskicioğlu’nu ise ayrıca tebrik ederim. Hiç diyalog olmayan bir oyun için kostüm büyük önem arz ediyor. Kostümler sayesinde seyirci dönem geçişlerini rahatlıkla görebiliyor.
Toplam süresi yaklaşık 40-45 dakika. Bu sürenin her anı dopdolu bir gösteri! Küçük bir sahnede izlemenin seyirci üzerinde bırakacağı etkinin daha iyi olacağını düşünüyorum.
Tüm ekibe bütün içtenliğimle bu oyunu bize kazandırdıkları için teşekkür ediyor ve de ekibi kazandıkları ödüller için de tebrik ediyorum. Yolunuz açık olsun!
- 8.Uluslararası Anadolu Tiyatro Ödülleri “Yılın Performans Ödülü”
- XXIII.Direklerarası Seyirci Ödülleri “Fiziksel Tiyatro”
- XXIII.Direklerarası Seyirci Ödülleri “Özgün Tiyatro Müziği”
- Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri “Seçici Kurul Özel Ödülü”
Oyunun Künyesi Yazan-Yöneten-Oynayan: Tuğba Eskicioğlu Yardımcı Yönetmenler: Esin Aslan-Rafiz Mehdizade Müzik: Uğur Yılmaz Işık Tasarım: Batuhan Sezer Kostüm: Semra Eskicioğlu Teaser: Gülenay Çoruh Afiş Fotoğraf: Emre Mollaoğlu Afiş Tasarım: Arda Ergin Video Kurgu: Rafiz Mehdizade Topluluk: Pat Atölye ve Tiyatro Mimikri Tür: Trajedi, Dram Seanslar Afiş