Büyük Zarifi Apartmanı mekan da gözetilerek yazılmış, mekanla hercümerç olmuş bir oyun. Oyun adını aynı isimli apartmandan alıyor ve apartmanın 6 numaralı dairesinde oynanıyor.
Büyük Zarifi apartmanına gitmek için, İstiklal caddesinden, pek çok kez önünden geçtiğim Büyük Parmak Kapı sokağa saptım. Sonra biraz ilerden, yolumun daha önce hiç düşmediği, sağdaki Hasnun Galip sokağa girdim. Önce anahtarcıyı, sonra sahafı geçtim ve oradan da apartmanın olduğu Pembe çıkmazına kavuştum. Pembe çıkmazı kısa bir sokak, apartmana gelene kadar sağlı sollu bir kaç dükkan var. 150 yıllık, Art Nouveau tarzındaki Büyük Zarifi apartmanı sokağın biraz genişlediği, çıkmazın sonuna yakın kısmında yer alıyor. Bina dönemin zengin ve nüfuslu ailelerinden Zarifi ailesi tarafından yaptırılmış. Apartmanın kocaman 4 parçalı, siyah demir bir ana kapısı, kapının ardında ise oldukça geniş bir girişi, girişten sonra da, neşeli bir iç kapısı var. Demir işçiliğiyle küçük karalere bölünmüş bu kapı, camları ağırlıklı renksiz olmakla birlikte, aralara serpiştirilmiş renkli camlarıyla, gelen misafirlerine sıcak bir karşılama sunuyor.
Oyunun oynandığı, ikinci kattaki yüksek tavanlı dairenin içine girdiğimizde, bizi bir salon ve sağından ve solundan bu salona bağlanan 2 ayrı oda karşılıyor. Sanki özgün planında bu odalar geniş kapılarla bu salona bağlanıyor / salondan ayırılıyormuş da, sonradan bu kapılar çıkarılmış ve bu geniş alan elde edilmiş gibi geldi bana. Sınırlı sayıdaki seyirci için düzenlenen oturma yerleri salon kısmında, saat 6 yönünde, üç tarafı da rahatça görecek şekilde konumlandırılmış.
İlk hikaye solumuzda, saat 9 yönündeki, İkea tarzı mobilyalarla döşenmiş dairede geçiyor. Burası geçimini garsonluk yaparak sağlayan Serap’ın evi. Serap izin gününde temizlik yaparken, açık bıraktığı kapıdan içeriye davetsiz bir misafir, Rodoslu turist Elefteria girer. Birbirini tanımayan, hatta aynı dili konuşamayan bu iki kadın, konu merkezine Zarifi apartmanını alarak anlaşmanın bir yolunu bulurlar. Rüyaların rehberliğinde, bir tutam büyülü gerçeklik tozuyla, ayak üstü birbirini sevecek, dost olacak kadar yoğun duygular yaşar ve bize de yaşatırlar. Onlar sıkı sıkı birbirini kucaklarken, ben de onlara sarılmak istedim. O kadar sevdim onları. Garson Serab’ı Pınar Fidan, Elefteria’yı Rasmi Tsopela oynuyor. İkisi de o kadar doğal, o kadar gerçekler ki. Serap benim oyundaki favori karakterimdi.
Sonra apartmanın başka bir dairesine gidiyoruz. Karşımızda, saat 12 yönündeki camlı duvarın önündeki sedirin orada, yaşlı bir kadın duvardaki fotoğraflarla konuşup, Rumca şarkı söylüyor. Burası eski Rebetika şarkıcısı, Tasula’nın ahretliği, Hrisula’nın evidir. Uzun ömrünün anıları, sanki bu evin duvarlarına sinmiştir. Hani derler ya; bu duvarların dili olsa neler anlatırdı diye. İşte bu hikayede, tiyatro sinemayla birleşiyor ve duvarlar sanki dile geliyor, Hrisula ve ailesinin sırlarını bize fısıldıyor. Sedirin önüne çekilen tülden perdeye düşen görüntüler ve perde arkasında, hareketleri belli belirsiz izlenebilen Hrisula’dan buram buram hasret, belki biraz da pişmanlık dolu bir hikaye dinliyoruz. Bu öyküde sanki hayaletlerle sarılıp sarmalanmış gibi hissettim kendimi. Hrisula’yı Çağdaş Ekin Şişman oynadı ve yaşlı kadını hem fiziken hem de ruhen bana ulaştırdı.
Üçüncü öyküde, saat 3 yönündeki, antika eşyalarla döşenmiş salondayız. Salondaki yaşlı adamın -Leondras- evi terk edip Yunanistan’a, annesinin yanına giden oğlunu çok özlediğini, yalnızlık çektiğini ve küçük bir umut da olsa, onun gelmesini beklediğini anlarız. Derken akşamın karanlığında kapısı şiddetle çalar ve polisten kaçan aktivist genç, Aslan, adamın evine sığınır. Aslan’ın yolu gerçekten şans eseri mi Leondras’ın evine düşmüştür, yoksa arkada yatan farklı bir hikaye mi vardır? Aslan’la Leondras arasındaki sohbet beklenmeyen yerlere gidecektir.
Leondras, bir bekçi gibi, bu evde yaşamış atalarını, evin kendisini ve kendi anılarını beklemektedir. Onu bu eve bağlayan kökler çok çok derinlerdedir. Aktivist genç Aslan’ı Umut Çınar, baba Leondras’ı Gafur Uzuner oynuyor. Bu oyunda Gafur Uzuner’le karşılaşmak benim için büyük sürpriz oldu. Gafur bey, hafızamda, çocukluğumda TRT’de izlediğim programlarda söylediği zor tekerlemelerle yer etmişti. Bambaşka bir Gafur Uzuner’le tanıştım.
Aslında hikayelerin merkezinde, bu topraklarda yaşayan Rumlar ve Cumhuriyet tarihimiz boyunca yaşanan siyasi ve toplumsal olayların, onların hayatlarında bıraktığı derin ve acı izler var. Oyunlar mekan akışı olarak, odalarda saat yönünde, soldan sağa doğru ilerledi ve o dairelerde yaşayanların, Büyük Zarifi apartmanıyla kurdukları duygusal bağlar da aynı şekilde soldan sağa doğru artarak derinleşti. Bu tabi benim kişisel gözlemim.
Oyunun kalabalık bir yazar ekibi var. Can Utku, İlyas Özçakır (aynı zamanda yönetmen) İlias Maroutsis, Fulya Özlem, Çağdaş Ekin Şişman ve Sandra Penso. Kolektif bir çalışmayla yazılan oyunda kolektif bir çalışma yapılmış ama metinde farklı kalemlerin izi hissedilmiyor. Sanki tek elden çıkmış gibi ortak bir ses oluşturmuşlar. Başta binanın kendisi olmak üzere dekor çalışması da çok başarılıydı. Hatta bence İstiklal caddesinden binaya doğru yaptığım yolculuk da dekor diyemesek de oyun atmosferinin bir parçasıydı. Konuk olduğumuz her evin kendine ve sahibine has bir ruhu vardı. Ev ortamına uygun / rağmen başarılı bir ışık tasarımı yapılmıştı.
Benim için çok farklı bir tiyatro deneyimi oldu Büyük Zarifi Apartmanı. Hem semtle, hem mekanla, hem de mekanın ruhuyla bütünleşmiş hissettim kendimi.
Oyunun Künyesi Projeyi Tasarlayan, Yöneten: İlyas Özçakır Yazanlar: H. Can Utku, İlias Maroutsis, Fulya Özlem, Sandra Penso, İlyas Özçakır, Çağdaş Ekin Şişman Yapımcı: Anna Maria Aslanoğlu Oynayanlar: Çağdaş Ekin Şişman, Gafur Uzuner, Pınar Fidan, Rasmi Tsopela, Umut Çınar Videoda Oynayanlar: Ali Baran Özcan, Andreas Sarantidis, Çağdaş Ekin Şişman, Oğulcan Arman Uslu, Yusuf Tan Demirel Video Yönetmeni, Kurgu: Sandra Penso Yardımcı Yönetmen: Melis Balaban Dekor Tasarımı: Osman Özcan Dekor Asistanı: Banu Güçlü Kostüm Tasarımı: Müge Orhan Kostüm Asistanı: Gizem Tuğan Işık Tasarımı: Utku Kara Ses Tasarımı: Berkant Kılıçkap Video Ses Kayıt Teknisyeni: Orhan Koçalan Video Işık Teknisyeni: Kemal Keçeci Yapım Koordinasyon: Gülenay Koçak Prodüksiyon Asistanı: İsmet Ekin Arı Afiş Tasarımı: Gökhan Yeter - D’art Duvar Sosyal Medya: Enver Sedat Kurubaş Tür: Dram Seanslar Afiş