“Çöplük”tekiler – İzmir D.T.

1
1401

Turgay Nar’ın, sahneye konduğu ilk seneden itibaren, yazarına ve ekibine ödül kazandıran, seyircinin sevdiği oyunlardan biridir Çöplük. Yazarın antolojisi ele alındığında, künyesinin çok güçlü olduğu ilk bakışta görülebilir. Turgay Nar’ın başarısı özetle, kullandığı dildeki sadeliği, yalınlığı ve dile hakimiyeti, kurgusu, toplumsal olaylara eğilimi ve kuşkusuz karakterlerinin çok katmanlı oluşu sıralanabilir. Yazarın oyunlarında, seçtiği dilde şairliği zaman zaman şiirsel bir etkiye dönüşür. 

2023-2024 sezonunda İzmir Devlet Tiyatrosu’nda, daha önce pek çok kez rejisör koltuğuna oturmuş olan Murat Çidamlı yorumuyla izleyicisiyle buluşuyor oyun. Aynı zamanda aktör olan Çidamlı, rejisörlük konusunda kuşkusuz tecrübeli bir sanatçı, diyebiliriz. Bilindiği gibi, 1994 yılında, Funda Özşener’in oyunu olan Bakarsın Yağmur Yağar’dan itibaren, başarılı işlere imza attı ve yine İzmir Devlet Tiyatrosu için yönettiği Sandalım Kıyıya Bağlı oyunuyla 2018’de Bedia Muvahhit  Tiyatro Ödülleri’nde “En İyi Yönetmen” ödülünü kazandı. 

Çöplük’e dönecek olursak, biliyoruz ki, oyunun konusu temelde, ötekileştirilen insanın hayata tutunmak ve var olmak mücadelesidir aslında. Şehrin dışındaki çöplükte, barakadan bozma bir yerde kendilerine biçilen değer ve uygun görülen alanda yaşamaya çalışan üç kişinin ekseninde izleriz: İsrafil, Haço ve Aymelek’in öykülerini. İsrafil, çocukken tecavüze uğramış, işlediği suç sebebiyle akrabalarının yanına sığınmış, çaresiz, esrik bir karakterdir. İyi kalmanın güç olduğu dünyada, kendi geçmişini peşinden sürüklemektedir. Ruhundaki öfkeye gem vuramaz bir türlü. Haço, çöplükteki üstün gücün, sosyal – belki siyasal – erkin etkisinden korkan, nispeten daha ılımlı, elindekini kaybetmekten korkan biridir. Hayattaki tek sermayesi, çok sevdiği kız kardeşidir Haço’nun. Aymelek ise biraz deli dolu, kabına sığmaz bir kızdır.

Oyunda zaman zaman gerçek ile hayal iç içe geçer; çaresizliğe saplanmış, bazen gerçeklikten sapan üç kişinin, daha doğrusu çöplüğe itilenlerin temsili olan bu üç kişinin, gerçeği, düşü, kâbusu birbirini kovalar. Turgay Nar’ın kaleminin yetkinliğidir bu, şüphesiz. Oyundaki bazı dramatik motifler, zaman geçse de, değişmeyecek sömürü sisteminin akılcı ironisidir. Kilisede, Aymelek’in bebeğini doğurmasıyla başlar, işlenen cinayetin üstünün örtülmesi için kullanılır ve sonunda aynı yerde, bahçedeki kuyuda nihayete erer. Domuz eti karşılığında, kutsal sayılanları Peder Virgin’e vermek fikri ve eylemi de, son derece manidardır.

Sponsorlu

Murat Çidamlı’nın yorumunda, dikkate değer bazı unsurlar var: Örneğin, oyunun girişinde perdeyi, frak giymiş bir adam açar, sahnedeki gölgeleri yöneten bir tür kukla oynatıcısı gibidir. Gölgeler, çöp poşetlerinin arasında gezinir, uykularından onun istemiyle uyanır. Bir yanıyla büyük patronu, erki temsil eden bu adam ilginç bir ayrıntı, diye düşünüyorum. Barakanın girişindeki Müslüm Gürses ve içerdeki Madonna fotoğraflarının oyunun bağlamıyla kurulan ilgisini uzak bulduğumu belirtmeliyim. Bir de, Çöplük’te köhne bir hayat süren Aymelek’in kırmızı ruju, karakterle pek örtüşmüyordu sanki. Çöplükte bulunan şişme kadının bedeninin mavi renkli çöp poşetiyle kapatılarak sansürlenmesi akılda yer eden bir detay oldu benim için. Sahnenin gereğinden çok karanlık bırakılması elbette seyirciye verilmek istenen mesaj için bilinçli bir tercih olabilir, ancak karanlığın, gereğinden çok kullanıldığını düşünüyorum. Çünkü yazar, insanlığın dertlerini, toplumsal sorunları çoğu zaman gerçeküstü bir atmosferde ele almayı tercih etse de, gerek mizahındaki başarısı, gerekse insandan ümidi kesmeyişiyle, insana umut aşılamayı sürdürmektedir. Öyleyse onu karanlığa boğmak niye? Üzülerek, oyuncuların oyunun güçlü mizahına aykırı biçimde, seyirciden reaksiyon alamadıklarını belirtmeliyim. 

Oyunda emeği geçenlere sevgiyle.

Yaşasın tiyatro, yaşasın Dionysos’un keçileri!

Oyunun Künyesi
Yazan: Turgay Nar
Yöneten: Murat Çidamlı
OYUNCULAR:

İsrafil Mustafa Çolak
Haço Uğurcan Özfuruncu
Aymelek Mina Yorulmaz

Gölgeler
Tolga Erk
Gizem Güneri
Tayfur Çamlıbel
Deniz Dilmen

Dekor Tasarımı: Hakan Dündar
Kostüm Tasarımı: Funda Çebi
Işık Tasarımı: Özer Kuşkaya
Müzik: Berna Uğurlar
Koreografi Melodi: Sıcakyüz Olataş
Yönetmen Yardımcısı: Şenay Ünsal Dikmen
Asistan: İlayda Algın İntepeler

Sahne Amiri: Nurhan Güncan
Kondüvit: Harun Düzenli
Işık Kumanda: Uğur Öztürk, Alper Mutlu
Suflöz: Yağmur Özgenç
Dekor Sorumluları: Mehmet Çakırefe, Melih Hallı
Aksesuar Sorumluları: Doğan Örgül, Mert Kokdaş
Kadın Terzi: İpek Uzyön
Erkek Terzi: Muzaffer Ataman
Perukacı: İbrahim Aydın
Topluluk: İzmir D.T.
Tür: Trajedi, Dram
Seanslar
Afiş
Reklam

1 Yorum

  1. Sayın Fuldem Özkan,
    Ben Çöplük oyununun yazarı Turgay Nar. İlginize teşekkür ederim. Yazıda kullandığınız fotoğraf bana ait değil. Bu fotoğraf şair Turgay Kantürk’e ait. İnternet özentisizliğinden benim bir biyografimde kullanılmış. Bu yanlışı düzelttiremedim, yaygınlaştı… Fotoğrafı değiştirirseniz memnun olurum. Tekrar ilginiz için teşekkürler…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz