Gerek Türkiyeli topluluklar, gerekse birçok faklı ülkenin toplulukları, farklı kültürel öğeler taşımakta. Yıllardan beri farklı amaçlar için, bir takım iktidar sahibi kişi ve kurumların alevlendirmesi ile bu topluluklar, “benzerlikleri” ya da ortakça bir mozaiğin parçaları olduklarına değil, “farklılıklarına” odaklanmakta ve bu kültürel öğeleri zenginleştirici bir unsur olarak göremeyerek, kutuplaşmaktadır. Bu kutuplaşmanın tatsız meyvesi ise hayatımıza, iç savaş, göç ya da toplumsal dışlanma olarak yansımaktadır. Peki bu yapay, ayrımcı söylemlerin etkisinde kalmadan, bir arada olmak mümkün mü?
Cihangir Atölye Sahnesi’nin Oyun Atölyesi 2 üyelerinin elinden sahnede kendine yer bulan “Damdaki Kemancı”, “ Toplumdaki renkleri görerek, hemhal yaşamak mümkün mü?” sorusunu sorduruyor seyirciye ve bu ideal bütünlük yaşanamadığında olanların adeta bir fragmanını sergiliyor.
“Damdaki Kemancı” Rus yazar “Solomon Naumovich Rabinovich“‘in yazdığı “Sütçü Tevye” öykülerinden yola çıkarak, Amerikalı oyun yazarı Joseph Stein tarafından uyarlanan ve Çarlık Rusyası’nda 1905’te Anatevka isimli bir köyde yaşayan yoksul bir Yahudi topluluğun hikayesini anlatan bir müzikal. Tarihe meraklı olan okurlar, bu hikâyenin tatsız sonunu tahmin edecektir. Metin bir yandan tarihsel süreçte Yahudi topluluğunun yaşadığı sürgün ve ötekileştirmeyi anlatsa da, tutucu inanç sistemlerini bir iç eleştiri mekanizmasıyla konu ediniyor.
CAS Oyun Atölyesi-2 üyeleri, metnin hakkını vererek, profesyonel olarak müzikal sergileyen birçok ekibin önüne geçiyor. Sahnede, yaptıkları işin ciddiyetini üstlerine giyerken, oyunun mizahi anlarını da ıskalamadan, Türkiye’de örneğini pek fazla göremediğimiz, gerçekten iyi müzik, iyi dans ve iyi oyunculuk içeren bir müzikal sergiliyorlar.
Oyun ile alakalı tek olumsuz yan, metnin çok fazla kırpılmasından dolayı olay örgüsünün fazla hızlı gelişerek, orijinal metne hâkimiyeti olmayan kişileri afallatma ihtimali olması. Bu kadar emeğin ve ince detayın düşünüldüğü, harika reji çözümlerinin bulunduğu bu eser, “2 perde olarak ve altın makas vurulmadan sergilenseydi, hakkı daha yerinde olurdu.” diye düşünmeden edemiyor insan.
Oyunun dekoru zekice çözümlemelerle, birkaç parça eşyanın farklı biçimlerde bir araya getirilip, sürekli yeniden tanımlamasıyla adeta bir hamur gibi, eserin tüm ihtiyacını karşılıyor.
Oyunun rol dağılımı çok yerinde yapılmış. Özellikle Sütçü rolündeki Ali Can Elagöz, Terzi rolündeki Can Seçki ve Çöpçatan rolündeki Semra Özruh kendilerine biçilen roller için oldukça yerinde seçimler olmuşlar. Ekibin tamamı, tecrübeli ve profesyonel bir ekip gibi hareket ediyor ve doğallıklarını kaybetmeden, oyunun hem mizahi hem de ağır-mesaj içeren kısımlarını seyircinin belleğine işliyor.
Bu zamansız eseri, kısa bir versiyonla da olsa, güzel çözümler ve yetenekli oyuncularla sergileyen ekip, içten bir tebriği hak ediyor.
Oyunun Künyesi Yazan: Joseph Stein Beste: Jerry Bock Çeviren: Fatuş Sevengil, Nevid Kodallı Yöneten: Muhammet Uzuner Koro şefi: Berkay Özideş Koreografi: Hicran Akın Yönetmen yardımcısı: Alper İrvan Işık Tasarımı: Ela Güldüren Afiş Tasarımı: Ali Can Elagöz Kostüm Tasarımı : Ekip çalışması Kostüm Uygulama: Gülnur Bulut Dekor Uygulama: Mithat Seçinti, Selda Uyan, Ekip çalışması OYNAYANLAR (OYUN ATÖLYESİ-2) Aleyna Şevval Akbaş, Ali Can Elagöz, Ali Güvendi, Aycan Okur, Bahar Çetin Türker, Barış Can Güler, Can Seçki, Elçin Akyüz, Gizem Arıkaya, Halis Kırıcı, Mine Yağız, Ogün Birinci, Semra Özruh, Serhat Güney, Zeynep Yüce Işık Kumanda : Ekin Bora Boran Efekt Kumanda: Zeynep Su Arutan Topluluk: Cihangir Atölye Sahnesi Prömiyer: 17 Haziran 2023 Tür: Seanslar Afiş