Oyun için yerimizi almak üzere içeri girdiğimizde adeta görsel şölenle karşılandık. Oyuncular da sahnede seyircinin yerini almasını bekliyordu. Çirkin oyununu salt tiyatro olarak görmek yetersiz kalacaktır. Zaten finalde tiyatrodan öte olduğunu onaylayıp güzel bir deneyim yaşadığınızı hissederek ayrılıyorsunuz.
Teknolojinin başarılı kullanımıyla ortaya çıkan inovatif tasarımı hayli haz verici, 80 dakika boyunca büyülü bir dünya sunuyor.
Asırlarca yaşayan ve zamansızlığın içinde kaybolmuş iki karakterden özellikle ‘Tavuk’ bu masalsı ve efsanelerle donatılmış hikayede çırpınırken yaşadığı trajikomik anlarla seyirciyi eğlendirmeyi başarıyor. Onur Berk Arslanoğlu rolünü kavramış ve mizahi dille kurulu karakterini sınırda tutmayı iyi başarıyor, seyircinin komik karakter yaftalamasına maruz kalmasının önüne geçiyor. Oyunculuğunu bu anlamda çok başarılı buldum. Nihal Yalçın ise “Çirkin” olarak yaşadıklarıyla ve süreçte geldiği noktayla beraber seyircinin empati kurmasını başarıyor. Ayrıca bu kadar görsel ve ses tasarımıyla bezenmiş oyunun altında ezilip kusursuz olarak sunulan enstalasyonun gerisinde kaybolmuyorlar.
Yenilikçi oyunlar biraz denemelerle ilerler ve biz bir şeyi başardık savıyla ortaya konur, bunun arkasına sığınmayı yeğler. Seyirci de bunu destekler şekilde oyunun sahne arkası başarısına değinerek kısıtlı yorumlarla el üstünde tutar. Çirkin’in buna hiç ihtiyacını olmadığını söylemeliyim, yönetmen Güray Dinçol sahne arkası ve önünü Firuze Engin imzası olan kuvvetli metinle bütünleştirmiş.
Biz seyirciye bu eşsiz deneyimden büyük haz duyarak görüp ayrılmak düşüyor. Ek olarak nerede oturacağınız ile ilgili bir öneri sunmak isterim. Genelde herkes sahneye yakın olma ve dijital tasarımın içinde bulunma arzusuyla kenardaki sandalyelerde oturmayı istiyor, biz de oyuna girerken böyle düşünüyorduk, sonradan girdiğimiz için tribün kısmında sahneyi karşıdan gören alanda seyretmek zorunda kaldık diye üzülüyorduk. Fakat bu görsel şöleni tam anlamıyla görebilmek, her anı yakalayabilmek için tribün kısmında oturmak en doğru seçimmiş. Kısacası sahne karşısında tribünde oturmanız tavsiyemdir.
Oyunun Künyesi
Yazan: Firuze Engin
Yöneten: Güray Dinçol
Yaratıcı Yapımcı: Yağmur Dolkun
Sahne ve Yapım Tasarımı: Veli Kahraman
Immersive Sanat Direktörleri: Lalin Akalan, Amir Ahmadoghlu (xtopia)
Müzik: Ahmet Kenan Bilgiç (Comfortnoise)
Koreografi: Büşra Firidin
Kostüm Tasarımı: Candan Seda Balaban
Işık Tasarımı: Cem Yılmazer
Ses Tasarımı: Turgut Mavuk (Comfortnoise)
Yardımcı Yönetmen: Aslı Ekici
Yaratıcı Teknoloji Uzmanı: Çağatay Güçlü (xtopia)
Görsel Sanatçılar: Amir Ahmadoghlu, Burak Dirgen (xtopia)
Grafik Tasarım: Nada Aydın (xtopia)
Görüntü Sistemi Yönetimi: Display Team
Yapım Sorumlusu: Eyüp Çelik
Reji Asistanı: Mislina Kurtuldu
Proje Koordinatörü: Esra Küçükşen (xtopia)
Görsel İletişim, Tasarım: Özge Güven
Fotoğraf: Murat Kahya
Ortak Yapımcılar:Institute of Time, Betaland Audiovisual
Oynayanlar: Nihal Yalçın, Onur Berk Arslanoğlu
Topluluk: Dolkun Production
Tür: Trajedi & Dram, Komedi
Seanslar
Afiş