Şiir alemiyle ortaokul yıllarımda tanışmıştım. O dönem bu yoldaki en büyük kaynağım İlhami Soysal‘ın hazırladığı “20. Yüzyıl Türk Şiiri Antolojisi” idi. Bu ilgi öyle noktalara vardı ki, belki de okuyup sevdiğim şairlere öykünerek, kendim de bir şeyler yazmaya çabalıyordum. TRT Radyo 3 işitsel kaynağımdı. Şairlere, yazarlara dair nitelikli programlar yayınlanırdı. İlgimi çeken kalemlerin hayatlarına dair bilgiler doluyordu kulağıma.
1992 yılında özel radyoların hayatımıza girmesi ile, şiir özelinde, Kent FM ve Levent Ünsal sayesinde ben de başka bir boyuta geçtim. Yazma çabalarım, yazdıklarımı dönemin muhtelif isim ve yayınlarına gönderecek düzeye gelmişti. Okumalarım artıp çeşitlendikçe yazma hevesim de artıyordu. Mıknatıs gibi çeker bu yolun yolcuları birbirini; bazıları ile hala irtibatta olduğum güzel arkadaşlıklar edinmiştim. Küçük kağıtlara not ederdik sevdiğimiz şiirleri, edebi yazıları, gönderirdik birbirimize. Kendi yazdıklarımızı birbirimizin yorumuna açardık. Bu amaçla toplanırdık. Küçüktük, yeniyetme idik, Mösyö Lambo’nun Yeri değildi yerimiz ama biz de okulu, sokağı, evi kendimize yer edindik.
Şiir sevgisi şimdiki zamana yenik düşmüş biri olarak, hala çok meraklıyımdır özellikle 1950”lerin yazar çizer tayfasının yaşantısına, anılarına, o dönem İstanbul’unun sosyal yaşamına. O yılların canlı tanığı değilim, Nevizade No:13’de bulunmadım ama sağ olsun Semaver Kumpanya “GÜZEL SON” oyunu ile bugün, Mösyö Lambo’nun Yeri ve mekanın müdavimlerini bize yaşatıyor.
Mücap Ofluoğlu’nun “bohem laboratuvarı” dediği mekanda Rus asıllı Bay Lambo konuklarını beklemektedir. Davet sahibi Halim Şefik Güzelson, dostlarına, bir yüzünde İstanbul görseli, diğer yüzünde bir kaç mısra ile birlikte,”Lütfen içmeden geliniz” notu yazan davet kartları göndermiştir. Davete icabet edenler; Nurullah Ataç, Orhan Veli, Melih Cevdet, Sait Faik ve oradan geçerken uğrayan Suat Derviş‘tir.

Onlar için olağan akşamlardan bir akşam, yeme içme, şiir, sohbet, sataşma, ağlaşma, gülüşme, andıkları diğer münevverler ve…Mutlak son; Güzelson’un vesile olduğu bir GÜZEL SON. Umarım oyunu, oyunun can alıcı yeri olan finali için paylaşılan, “spoiler” içeren yorumlara denk gelmeden izleyebilirsiniz:)
Benim şahsi merakımdan da olsa gerek, büyüklerimin anılarını dinler gibi, sevinçle, özlemle, hüzünle ama en çok da imrenerek izledim bu oyunu. Metinde yer alan yaşam detayları öyle incelikli işlenmiş ki bayıldım.
Sıcak bir meyhane dekoru; tezgah, raf, üç ufak masa, tabureler, kapı, pencere ve saat 10.00 da durup kalmış bir eski saat. Ahşabın o sepya kahvesi , eserin dönem oyunu havasını pekiştirir cinsten. Kostüm, aksesuar, saç oyuna konu kişilerin gerçek yaşam halleri ile gayet uyumlu, oyuncuları “o kişiler”e büründürmüş.
Her unsurunu çok beğendiğim, bir oyun oldu. Salon demişken; oyun/mekan uyumu benim için önemli. Elbette mekan seçimlerinde maddi, teknik vb şartlar göz önünde bulunduruluyordur. Ancak DasDas’ın büyük salonunu bu oyun için hiç uygun bulamadığımı üzülerek söylemek durumundayım. Daha kompakt, izleyiciye makul açılardan seyir zevki sunan salonları oyun ruhuna daha yaraşır buluyorum.
Bu gece rüya aleminde ne görürüm bilmem. Ancak keşke, Mösyö Lambo’nun, parası çıkışmayanların şiirler, yazılar yazdığı ve Emniyet tarafından el konulan, muhtemelen imha edilmiş veresiye defterini, o kayıp hazineyi görsem 🙂
İzlemenizi önerdiğim oyunda emeği geçen herkesi kutlarım. Yolları açık, alkışları bol ve daim olsun.








Oyunun Künyesi Yazan: Hakan Tabakan Yönetmen: Volkan M. Sarıöz Işık tasarım: Cem Yılmazer Müzik: Fırat İkisivri Ses Kumanda : Sibel Altan Işık Kumanda : Mustafa Karakoyun Yönetmen Yardımcısı: Nur Güven Oyuncular: Ahmet Kaynak – Nurullah Ataç Mehmet Konu – Sait Faik Abasıyanık Mertcan Ertürk – Melih Cevdet Anday Metin Alpargun – Orhan Veli Kanık Muhammed Türkoğlu – Halim Şefik Güzelson Onur şenol – Mösyö Lambo Selen Şenay – Suat Derviş Seanslar Afiş