2011 yılında, bir tır konteynırının ardında İtalya'ya kaçak girmek için yolculuk yapan bir grup göçmenin traji komik hikayesi anlatıyor oyunda. Sahnede gerçeğe çok yakın bir tır konteyneri dekoru var. İçinde de koliler, kutular arasında yolculuk yapan göçmenler; savaştan kaçan İranlı bir karı koca ile bebekleri, terörden, töreden kaçan doğu kökenli dindar bir gençle, ekonomik sebeplerden ülkeden kaçan iki Türk ve "diğerleri" diye nitelediğim Orta Doğulu beş sessiz göçmen. Göz önünde 10 oyuncu olmasına rağmen diyaloglar 4 oyuncu arasında geçiyor. Diğer oyuncular için sessizlikleriyle oyuna katıldılar diyebiliriz.
Oyun, kişilerin yapabilecekleri birçok şey olmasına rağmen, hiçbir şey yapmamış olmaları ve aslında şuanda bunları konuşmanın hiçbir anlamının da olmaması fakat birbirlerinden bir türlü kopamamaları, insanlığın çaresizliği veya bir hayat amacı araması, bu yolda kaybolması gibi kuvvetli eleştirel fikirler taşıyor. Bu yönden absürt tiyatronun eleştiri yönünü diğer türlere baktığımda daha kuvvetli buluyorum. Çünkü bu tür oyunlar derdini doğrudan değil, simgesel yönünü öne çıkararak dile getiriyor.