İlk sahne oyun içinde oyun göstererek başlıyor. Başroldeki karakterimizin oyuncu olduğunu hemen sahne sonrası fark ediyoruz. O ilk sahnede Treplev’in Nina’ya olan bağımlılığı ve saplantısı ile nihayetinde dibe vuruşunu görüyoruz. Bu da...
Kendi halinde hayatına devam eden ve seyyar çiçekçi olan Gülistan annesiyle beraber yaşamaktadır. Hemen yanında kendisi gibi çiçekçilik yapan Kiraz ile arkadaşlık ediyor. Çıkmaza girdiği anda aslında kardeşinin onda açtığı yara keskin bir şekilde yüzüne vuruyor. Bu sert darbe onun içinde yara açıyor. Hatta açık olan yarayı derinleştiriyor. Kendini bulmak isteyen ve bu konuda çaba gösteren Gülistan kitaplar sayesinde aslında epey yol katetiyor, fakat tıkandığı kısımda destek bulamıyor.
Evrensel ve maalesef mütemadiyen işlenmek zorunda kalan, bazı kadınların toplumda maruz bırakıldığı rolü ve bu rolde çektiği zorlukları gösteren bir oyun olmuş. Şenay Gürler tek kişi performans sergilediğinin bilincinde, iyi bir hazırlığı...
Sezonu Moda Sahnesi’nde açtık ve boş koltuk kalmadan seyrettiğimiz bir performans oldu.Oyunun uyarlaması ve sahneye aktarılma biçimi sıra dışı olmuş, en azından sıradan bir oyun izleyerek ayrılmayacağınızı garanti edebilirim.Oyun içinde oyun şeklinde...
Sahnede boşanmak üzere olan bir çiftin bitmiş evlilikleri, alışkanlıkları, her an yeniden alevlenecek aşkları arasında gel-gitlerin yaşandığı bir hikaye izliyoruz.
Okan Bayülgen’in Shakespeare’in ünlü trajedisinden hareketle yazıp yönettiği Richard oyununu Harbiye Açık Hava Tiyatrosunda, ön sıralarda keyifle izledim. Oyunun süresi 120 dakika ve oyun iki perde. Oyun bitiminde arzu ederseniz Okan Bayülgen...