Günümün nasıl geçtiğini sorar, hafifçe dudaklarını aralayan rüzgâr. Telaşla kapının göğsünden içeri dolup, yaşamayı ne çok sevdiğimi bana hatırlatmakta üstüne yoktur. Saçlarım kıpırdar, kalbimse emeklemeyi yeni öğrenen bir bebek gibi. Düşlediğim şey aşk, düşündüğüm şeyse paylaşmaktır. Hep iyiyi düşünür kapı, ardına kadar açar kollarını. Öyle ya, âşık biri, neden kendini savunsun ki? Anlatamam o güzel gözlere, onu sevmeye hevesli birinden daha korkunç bir şey olmadığını yeryüzünde. Anlatamam onu koruyacak kadar ömrümün ve geçmişi unutacak kadar sabrımın kalmadığını. “Olsun” diyebilecek kadar benim, “Olmasın” dediğim kadarsa mutluluğundur o. Sonra kapı kapanır usulca. Kilit sesleri duyulur. Alevle kuşatılan yüzlerin sıcaklığı, konuşmaların çiğ kalmasını önler. Korku evden içeri girmiştir bir kere…
İzmir’in kültür-sanat alanına yepyeni bir soluk getirmeyi hedefleyen “Sekizde Tiyatro” geçtiğimiz günlerde gerçekleşen açılış gecesiyle kapılarını sanat severlere açtı.
İzmir’in tarih kokan sokaklarından birine konumlanan Sekizde Tiyatro, mimarisi ve sıcak atmosferi ile sizleri...