“Barış ne kadar mümkün ve biz ona ne kadar hazırız?”
İdea Performans’ın sahnelediği "Bir Barış Oyunu", bu yakıcı soruyu sadece bir metin ya da sahneleme üzerinden değil, insanlığın kolektif hafızasını kurcalayarak gündeme getiriyor....
Oyun, kişilerin yapabilecekleri birçok şey olmasına rağmen, hiçbir şey yapmamış olmaları ve aslında şuanda bunları konuşmanın hiçbir anlamının da olmaması fakat birbirlerinden bir türlü kopamamaları, insanlığın çaresizliği veya bir hayat amacı araması, bu yolda kaybolması gibi kuvvetli eleştirel fikirler taşıyor. Bu yönden absürt tiyatronun eleştiri yönünü diğer türlere baktığımda daha kuvvetli buluyorum. Çünkü bu tür oyunlar derdini doğrudan değil, simgesel yönünü öne çıkararak dile getiriyor.
27. İstanbul Tiyatro Festivali (İTF) oyunlarından biri olan Flu Lysistrata, Aristofanes’in Lysistrata oyununu temel alıyor. Oyun metninden yola çıkılarak hem oyun sahneleniyor hem de oyunun perde arkası. Peki ama nasıl?
Lysistrata (MÖ 411)...
Oyun Kanlar içinde yerde yatan Şenay Öğretmen’i görmemiz ile başlar. Öğretmen de yukarıdan lokal olarak verilen kırmızı ışıkla gösterilir. Zar zor nefes almaktadır, güçlükle konuşmaktadır. Ama ağzından güçlükle de olsa çıkan kelime...
Aleksei Arbuzov'un oyunu, savaş zamanı Leningrad kuşatmasının bütün bir nesli duygusal açıdan mahvettiğini izleyiciye gösteriyor. 1965 yılında Sovyetler Birliği'nde çok cüretkar bir oyun olmalı bence bu oyunun ilk yorumu. Her milletten her yönetmene...
Ege Kızık’ın kaleme aldığı ve Levent Aras’ın yönettiği oyun savaş kavramını, bütün taraflarıyla teraziye çıkartıyor.
Ülkemizdeki politik atmosfer yüzünden pek çok konu, adı konularak işlenemiyor. Örneğin savaş, faşizm, otoriter rejimler gibi konuları ele...