T1 Yapım ve Gösteri Sanatları, Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Ana Sanat Dalı mezunu dört oyuncu tarafından, Haziran 2022’de kurulmuş bir topluluk. Bir röportajlarında denk gelip de öğrendiğim üzere, T1 ismi, okul dönemi hepsinin içinde yer aldığı sınıfın adından gelmekteymiş.
Bu dört okuldaşım yetenekli baykuş; Doğaç Yıldız, Serkan Rutkay Ayıköz, Tanıl Yöntem ve Yunus Emre Terzioğlu, ekiplerine Emrah Özdemir’i de katıp, yine MSÜ çıkışlı Ozan Ayhan’ın yönetmenliği, Deniz Baylan dramaturjisi ile MAHKUMLAR adlı oyunu çıkarıyorlar.
1 Kasım 2023’de prömiyeri gerçekleşen oyun, ödüllü yazar Caren Jeß‘e ait. Tekstin orijinal yapısına nasıl dokunuşlar yaptılar bilemediğim için, fikirlerim direkt bize sundukları üzerinden olacak.
Toplum içinde farklı karakterlerle, nasıl bir arada yaşamak durumundaysak, oyunda da böyle 5 farklı erkek bireyin, işledikleri suçlar nedeniyle mahkum oldukları hapishane ortamına konuk oluyoruz. Alman yazar elinden çıkma hikayedeki suçlulardan ikisinin Türk olması yorumunu size bırakıyorum.
Dördü bir hücrede, biri tecritte beş suçlunun cephesinden izlediğimiz hikayede ilk dikkatimi çeken unsur, suçlu profillerin izleyici tarafından dışlanmasına mahal vermeyecek biçimde işlenmesi oldu. Öyle ki; kaza, namus, psikopatoloji gibi farklı nedenleri de olsa, maktullerinin kadın olduğu cinayet suçlularından bahsediyoruz.
Burada, suçların normalleştirilmesi gibi bir durum yok. Hepimizin potansiyel suçlu olduğu bu hayatta “düşene bir de sen vur” denilmemesi önemli, bu çok kaba bir kolaycılık olurdu. Oyunda bu dengenin nasıl kurulduğuna dair birkaç örnek vermek isterim:
Namus cinayeti işleyen Özgür‘ün elinde sıklıkla gördüğümüz kitap, yazma yetisi, sahip olduğu şiirsel dil; araba hırsızlığı yapan Aslan‘ın tilki üzerinden verilen hayvan duyarlılığı, dışarıda bıraktığı sevgilisine özlemi; hamile bir kadının ölümüne sebep olan Jeremy‘nin hayata tutunma enstrümanı olan PVC borulardan yapılma davul (pipe drum) gibi.
Suçlular arasında geçen, onları tanımamıza, oraya neden, nasıl geldiklerini anlamamızı sağlayan, yer yer birbiriyle çatışmalarına neden olan diyalogların konuya açılım katan sürprizli yanları var.
Oyun temelinde, kafamda tek bir soru işareti var: Tanık olduğumuz zaman dilimi, bir arada bulunan bu insanların hapisteki ilk günleri olamaz. Zira aralarındaki iletişim boyutu, orada hatırı sayılır bir zaman (X zaman diyelim) geçirdiklerini imliyor. Tahliyesi yaklaşan karakter de benim bu çıkarımı yapmamı sağladı. Bu noktada, insan, bir arada kaldığı kişiyi tanıma sorularını, ilk zamanlarda sormaz mı? Zaten zaman geçirmek adına elde çok da seçenek olmayan bir yerde, birini tanımayı X zaman sonraya bırakmak garip olurdu. Bu metot, karakterleri bize anlatmak için, anlayabiliyorum. Ama kafamda zaman/mantık ilişkisini oturtamadığımı söylemeliyim.
1Oyuna daha da hareket katan bazı uygulamalardan da bahsetmek isterim:
Sahne üçe bölünmüş. Solda, tecrit bölmesini temsil eden, tek klozetten oluşan bir alan. Sağda, hapishane terapistinin odası olarak kurgulanan, içerisinde sandalye, kamera ve mikrofon olan bir alan. Ortada da, fona duvar temsili bir perde gerilen, merkezinde bir masa ve dört sandalye olan, ayrıca borulardan oluşan davulun yer aldığı ana alan.
Terapist odasına giren karakterlerin seans anlarının barkovizyon ile, duvarı simgeleyen perdeye yansıtılması, işe sinematografik bir ruh katmış, seviyorum bu uygulamaları. Pipe drum ve mekanın ruhuna uygun sözlerden oluşan rap, yerinde katkılar sağlamış.
Oyuncuların uzun vadeye yayılan tanışıklıklarının, performanslarında büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Aralarında, zaman zaman doğaçlama da var mı işin içinde, denebilecek denli doğal bir uyum var. Bakın en önden izledim, kendilerine ziyadesiyle hakimdim, gerçekten çok iyi bir ekip olmuşlar.
Daha önce oyuncu olarak izlediğim Ozan Ayhan‘ın tanığı olduğum ilk rejisi. Güzel bir iş çıkarmışlar. Emeği geçenleri kutlarım. Yolları açık, alkışları bol, oyunları uzun soluklu olsun.
Oyunun Künyesi Yazar: Caren Jeß Çeviren: Ebru Tartıcı Borchers Yönetmen: Erol Ozan Ayhan Yardımcı yön./ Dramaturg: Deniz Baylan Dekor Tasarım: Batuhan Bozcaada Işık Tasarım: Yasin Gültepe Teaser: Karis Deniz Kara Müzik Altyapı : Kerem Akdağ Şarkı sözleri: Ledüncan Aykus (Lcax) Reji Asistanları: İnanç Atmaca, Derin Bülbül Oynayanlar: Doğaç Yıldız, S. Emrah Özdemir, Serkan Rutkay Ayıköz, Tanıl Yöntem, Yunus Emre Terzioğlu Topluluk: T1 Yapım ve Gösteri Sanatları Tür: Dram-Komedi Seanslar Afiş