Tiyatro yapmak her daim zor olmuştur. Para kazandırmaz, ün kazandırmaz, eleştireni bol, seveni azdır. Hele ki bu coğrafyada. Hele ki Pandemi denen beladan sonra. İşte tüm bu eksilere rağmen gencecik insanlar bir araya gelerek yepyeni bir tiyatro kurmuşlar,adını da ”Müphem” koymuşlar.
21 Ocak gecesi Kadıköy’ün tüm soğuğuna rağmen içimizi sıcacık eden oyunculukları, rejisi ve yaratma cesaretleriyle ilk kez perdelerini açtılar. Küller Küllere usta yazar Harold Pinter’in oldukça zor bir metni. Oynanmak için değil de okunmak için yazılmış metinlerden. Absürd tiyatroda benzerlerine çokça rastladığımız bu türde metinler genelde iş sahnelenmeye geldiğinde kağıt üzerindeki temposunu ve doğallığını yitirir. Ağdalı süslü oyunculuklarla metnin özü kaybedilir ve seyirciye aptal muamelesi reva görülür. Ama bu oyunda az önce yazdığım tuzaklardan hiçbirine düşülmemiş. Sadelik zordur. Ekip ve yönetmen bu düsturu çok iyi kavramışlar. Bir adam,bir kadın,bir şal,bolca yıldız ve dalgalar… O kadar yükü bu kadar az malzemeyle sunmak büyük cesaret ister.
Işık rejisi uzun zamandır izlediğim en güzel rejilerden biri. O kadar doğal ki. Sanki oyunda üçüncü bir oyuncu var. Herşeye dışardan bakan önemli anların altını çizen. Karakterleri yer yer onaylayan yer yer sadece AYDINLATAN. Karanlıkta kalmaması gerekenleri açığa çıkaran ama bunu hiç de önemli değilmişcesine yapan gizli bir el.
Doğallık bu oyun için kullanacağımız kilit kelime adeta. Oyunculuklardan ışığa, müzikten dekora hepsi bir yapbozun parçaları gibi. Hepsi yerli yerinde. Hikayenin özünü burada anlatıp da tüm büyüyü bozmaya hiç niyetim yok. Ama şunu söyleyebilirim ki tüm güzel metinler gibi derdi içinde saklı. Zamandan ve mekandan uzak, kırık dökük,paramparça düşünceler… Her bir parça bir ipucu. Dikkatli gözler için oyun gittikçe bir sancı halini alıyor. Ve finalde canınızın acısını bastırmakta zorlanıyorsunuz.
Dekor olarak olarak kullanılan Projeksiyon sayesinde oyun boyunca sürekli değişen mekanlar ve duygular ustalıkla fona yansıyarak yolculuğunuzda size eşlik ediyorlar. Ve Finalde Perde tüm sırrını açıklıyor. Bu bir …. Hikayesi. Hala aranızda neler olduğunu anlamaya çalışan birileri, hala kafanızda soru işaretleri varsa işte bütün bu acı, bütün bu parçalanmışlık, bütün bu yarım kalmışlık tam da bu nedenden diyor size bağıra bağıra.
Anların değerini bilen telaşsız oyunculuklarıyla ustalara taş çıkartan gençleri izlerken oldukça keyif aldığımı da söylemeden geçemeyeceğim.
Kısaca bunca zorluğa rağmen o kadar güzel çözümlemelerle sunulan bir iş olmuş ki zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Rahat etmek değil rahatsız olmak için gideceğiniz, düşüneceğiniz, sorgulayacağınız ama bir o kadar da eğleneceğiniz bir oyun olmuş. Klasik tarz oyunlardan sıkıldıysanız bu gençlere bir şans verebilirsiniz.
Oyunun Künyesi Yazar: Harold Pinter Yönetmen: Cem Burçin Bengisu Dramaturg ve Yardımcı Yönetmen: Büşra Kuruca Çevirmen ve Yönetmen Yardımcısı: Mehmet Dikkaya Oyun Asistanı: Bengi Duygu Büyük Oyuncular: Dilek Güler, İnanç Bükülen Projeksiyon Görüntü Yönetmeni: Ali Portakal Işık Tasarım: Murat Kural Dekor Tasarım: Ersun Özcan Fragman ve Afiş Tasarım: Fırat Ulutaş Müzik Ekibi: Davul: Ersun Özcan Klâvye: Guzal Sabirova Vokal: Ezgi Uyar Gitar: Caner Korkmaz Bass: Ali Emre Şen Gitar: Furkan Bayazıt Topluluk: Müphem Tiyatro Tür: Deneysel , Absürd Seanslar Afiş