Parlak Fikirler 

Ebeveynliğin ve en iyinin sınırını sorgulatan oyun!

Gülderen ve Coşkun Biricik, kıymetli oğulları Cevahir Biricik için okul araştırmaktadırlar ve diğer ailelerle birlikte onlar da şehrin en prestijli ve nam salmış okulu olan ‘Parlak Fikirler’ okulu için sıra beklemektedirler. Her ebeveyn gibi çocukları için ‘en iyisini’ isterler ve bu doğrultuda ellerinden geleni fazlayasıyla yapmak için istekli ve kararlıdırlar. Önlerindeki engelleri aşmak adına yapmayacakları şey yoktur, insanlık sınırını aşsalar bile…

Eric Coble, bu oyunu yazarken Macbeth’ten de esinlenerek bir anne babanın ebeveynlik konusundaki abartılı dünyasını yansıtmış. Eric Coble’ın 2001’de yazdığı Bright Ideas isimli oyunu ve Macbeth’i düşündüğümüzde hırs, en iyiye ulaşma çabası, kendini olduğundan daha üstün ve zengin gösterme gibi konuların güncelliğini halen koruduğunu görüyoruz. 

Çocuğun için her şeyin en iyisini yapma ve çocuğuna yaptırma dürtüsü, sınırsız kursa göndermeye çalışıp yeteneklerini keşfetmeye çalışma arzusu, tüm bunların yanında çocukta travma bırakmadan büyütmeye çalışma çabası… Tüm bunları düşündüğümde ebeveynlik zor zanaat 😊 Oyunda da Gülderen-Coşkun Biricik ailesinin oğulları Cevahir için en iyisini isterken mükemmeliyetçilik sınırında dolaşıp bu sınırı aşmanın sonucu izliyoruz. 

Oyun tam bir kara komedi; Coşkun Biricik’in 777 pozitif enerjisi olumlamasıyla pozitif enerji, Gülderen Biricik’in pesto soslu makarnasıyla ise pesto sosuna şüpheyle bakıyoruz. 😊 

Buket Gülbeyaz tarafından yönetilen oyun aynı zamanda kendisi tarafından da çevrilmiş. Oyunun kendisi tarafından çevrilmesinin oyuna pozitif bir etkisi olduğunu ve oyunu daha bizden yaptığını düşünüyorum. Hiçbir anda oyunun çeviri olduğunu hissetmedim. 

Ceren Taşcı ve Ünal Yeter dışındaki oyuncular birden fazla rol canlandırıyorlardı. Özellikle Dila Yağcı’nın Deniz karakterini canlandırışını çok beğendim. Her oyuncuyu tebrik ederim. 

Sıradan bir ev dekoru yerine şeffaf tekerlekli kutulardan oluşan dekor, ışık tasarımıyla birleşerek farklı bir tarz oluşturmuştu.

Oyun sonunda kafamda şu soru belirdi: Bir ebeveyn olsaydım çocuğum için aşacağım en büyük sınırım ne olurdu? Peki sizin sınırınız ne olurdu? 

Özellikle yeni nesil ebeveynlerin belki zaman zaman kendilerini bulacakları, sorgulayacakları bu oyun keyifli ve hoş bir oyun olmuş.

Emeği geçen tüm ekibi tebrik ederim, yolunuz açık olsun!

Son olarak “İyi ki doğdun, iyi ki doğdun, mutlu yıllar sana Cevahir”  😊

Oyunun Künyesi
Yazar: Eric COBLE
Çevirmen: Buket GÜLBEYAZ
Yönetmen: Buket GÜLBEYAZ
Dekor ve Kostüm Tasarımı: Ahsen Nur YAMAN
Işık Tasarımı: Osman AKTAN
Hareket Düzeni: Fethi Arda ERGÜL
Müzik: Oğuz Kont
Efekt Tasarımı: Metin KÜÇÜKYILMAZ
Yardımcı Yönetmen: Onur DEMİRCAN
Reji Asistanı, Sahne Amiri: İlayda ŞALLI
Yapım Asistanı: Atakan UYANIK
Prova Fotografçısı: Ceyda ASLAN
Afiş Fotoğrafçısı: Nilay EREN
Concept Tasarımcısı: Mürsel GÜVEN
Yapımcılar: Flanör Yapım, Platz Project
Yürütücü Yapımcı: No Yapım
Oyuncular: Ceren Taşci, Ünal Yeter, Dila Yağcı, Kiraz Tosun, Uğur Baran
Topluluk: Flanör Yapım & Platz Project & No Yapım
Tür: Kara Komedi
Seanslar
Afiş
Dilubay
Dilubay
Tiyatronun iyileştirici gücüne inanır, tiyatroya terapi amaçlı gider. 

Mühendis olarak hayatına devam etse de ruhunun sanatın içinde bir yerlerde olduğuna inanır. Gittiği her oyunda kendinden bir parça bulur, bu yüzden oyunlar hakkında yazı yazmayı sever.

içerik ekle

sitemizde yayınlanmasını istediğin haber, eleştiri ve değerlendirme yazılarını kolaylıkla yayınlayabilirsin

benzerler

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Okunası yazılar

E-Posta Bülteni Kaydı

Size sitemiz ve tiyatrolar ile ilgili haberler göndermek istiyoruz