Merhaba, dün akşam (17 Ekim 2023/Salı) Diyarbakır Devlet Tiyatrosunun, Edirne turnesinde sahnelediği SANAT isimli oyunu izledim. Tony ödüllü Fransız oyun yazarı Yasmina Reza‘nın yazıp, Yılmaz Onay‘ın Türkçe’ye çevirdiği ve Fatih Topçuoğlu‘nun yönettiği oyunda; üç arkadaşın kendi küçük dünyalarındaki ve kendi aralarındaki ilişkilerini ve sorunlarını (içlerinden doktor olan) Sergey (Acar Çakmakçılar) ‘nin 200 bin Frank ödeyerek satın aldığı beyaz renkli bir yağlı boya tablo üzerinden irdelemelerini konu alıyor.
Sergey’nin tabloya değerinin çok üstünde fiyat ödediğini düşünen ve bunu oldukça sert ve pervasızca dile getiren Marc (M. Furkan Dikici) ‘ın hem resme hem de arkadaşı Sergey’ye olan eleştirilerini kendi klasik akımcı bakış açısından yapmaktadır. Marc; satın aldığı tabloyu sanatsal kaygılardan çok sanat çevrelerinde yer bulabilme özentisiyle yaptığını ve bu yüzdende amiyane tabirle kazıklandığını sıklıkla dile getirerek Sergey’nin cehaletini yüzüne vurmaktan çekinmemekte ve ortak arkadaşları Yvan’ı da kendisinden yana olması için ikna etmeye çalışmaktadır. Yvan (Erkan Aytemur) ise; evlenme hazırlıkları yaparken bir yandan yıllarını verdiği tekstil sektöründen ayrılıp (nişanlısının babasının yanında) hiç bilmediği kağıt sektöründe çalışmaya başlamış olmanın yarattığı sorunlarla ve nişanlısı ile kendi ailesi arasındaki problemlere çare bulmaya çalışmaktadır.
Gerek giyim kuşamıyla gerekse anlamadığı resim sanatında entelektüel bir çevre içerisinde kendine yer bulma derdinde olan Sergey de bu anlamsız tartışmada Yvan’ı kendi tarafına çekme derdindedir. Yvan ise bu iki arkadaşının da üstünde durdukları gibi ve acımasızca dile getirdikleri gibi ne şiş yansın ne kebap çizgisinde bir orta yolcudur. Yuvarlak cümlelerle iki tarafı da yıllarca idare etmiş hiçbir konuda net bir fikri olmamış, asıl derdi bir an önce kendi sorunlarını çözüp evlenmektir. Absürt tarzda ve Türkçeye çevrildiğinde beklenen etkiyi yapmayan ve oyunun sonlarına kadar (bariz bir şekilde) çokta güldürmeyen kelime esprileriyle bezeli oyun, sonlara doğru üç kafadarın kendi aralarındaki sorunlara ortak çareler buldukça daha da komik hale geldi. Sade dekoru, zaman geçişlerinin hareketli müziklerle yapıldığı, mekan geçişlerinin ise; oyuncuların evlerinin duvarlarındaki tabloları (kendilerinin oyuna yedirerek) değiştirdiği ve iyi oyunculuklarıyla seyircide güzel bir etki bıraktığını düşünüyorum. Oyuncuların zaman zaman seyirciye yaptığı atıflarla açık biçim oyun tarzına dönüşen tek perdelik, absürt güzel bir komedi izledik. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Oyunun Künyesi Yazan: Yasmina Reza Çeviren: Yılmaz Onay Yöneten: Fatih Topçuoğlu OYUNCULAR: Marc: M. Furkan Dikici Sergey: Acar Çakmakçılar Yvan: Erkan Aytemur Dekor Tasarımı: Bekir Beğen Kostüm Tasarımı: Elif Çakanlı Kurtoğlu Işık Tasarımı: İzzettin Biçer Müzik: Ceyhun Anıl Yönetmen Yardımcıları: Acar Çakmakçılar, Gizem Dilimen Sahne Amiri: Ahmet Ayanoğlu Kondüvit: A. Haydar Kaplan Işık Kumanda: Doğan Acar Suflöz: Melisa Esen Bayka Dekor Sorumlusu: Deniz Ceylan Aksesuar Sorumlusu: Umur Şimşek Terzi: Şahin Delidolu Perukacı: Savaş Coşgun Topluluk: Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Tür: Seanslar Afiş