Volkan Çıkıntoğlu, adını çokça duyduğumuz, örneğin Kalabalık Duası ile Direklerarası Tiyatro Ödülleri 2020 Yazar ödülünün sahibi olan, üslubu ile bizi sürekli hikayelerden hikayelere gezdiren bir yazar. İlla oyunlarında, göz yaşı döküveriyoruz ama yanında bolca kahkaha da attırıyor. Eğitim hayatına mühendis başlayıp, yüksek lisans ve doktorasını oyun yazarlığı ve dramaturji üzerine devam ettiren, Volkan Çıkıntoğlu’nun üslubun en güzel örneği belki de Tek Kullanımlık Hikaye. Oyun çıkışında neşe ve özlem dolu gözyaşlarımı tek kullanımlık bir mendile silerken, kendimi bulduğumu hatırlıyorum.
“Hayatlarındaki küçük kayıpların üstüne, iklim krizinin ve değişen kent yaşamının büyük sorunlarına birlikte dalan üç kişinin hikayesi. İklim krizi, küçük bir araştırmayla bile, boyutlarını ve bireysel olarak yapılacakları kavrayabileceğiniz bilimsel bir veri. Bir yandan da ne yapacağımız bilemediğimiz devcileyin bir mesele… Tıpkı ölüm gibi, tıpkı geride kalan çocukluk gibi, tıpkı içinde yaşadığınız şehir gibi…” demiş Volkan Çıkıntoğlu kendi eseri için.
Muhteşem rejisi ile Gülhan Kadim ise oyun için sözlerini aşağıdaki şekilde bitirmiş:
“Melih, Cevdet ve Orhan; kendi dertlerine Dünya gezegeninin derdini de eklerler. Anlatmaya değer buldukları ortak hikayelerini bizimle paylaşırlar, belki herkesin bir umudu olur diye…” Gülhan Kadim yine mühendis kökenli bir tiyatro insanı, Altıdan Sonra Tiyatro üyesi ve Kumbaracı50’nin Genel Koordinatörlüğü görevini de devam ettirmektedir. Gülhan Kadim’i sahnede görmek ise bambaşka bir tecrübedir. Yine Kumbaracı50’nin Muamma, Biraz Eksik Yaz Gecesi, Biraz Fazla Rüyası, Çemberin Anası, Nihayet Makamı gibi sahnede olan oyunlarında onun oyuncu kimliğine de şahit olabilirsiniz. Yönetmenlik kasını ise aktif olarak birçok proje ile pekiştirmiştir. Tek Kullanımılık Hikaye’den sonra Bir Terennüm ile tekrar bizlere yönetmenliği ile oyuncuları ne kadar rahat ettirdiğini ve potansiyellerini en iyi seviyede kullanabilmelerini sağladığını gösterdi. Bu oyunun eleştirisini değerli Baysan Pamay, Tek Perde Tiyatro için yazmıştı. Keyifle okuyabilirsiniz.
1Oyunculara geldiğimizde.
Karşımıza üç yetenekli kişi çıkmaktadır. Murat Kapu, sahneden tanışıklığım, Yiğit Sertdemir rejisi ile sahnelenen “Hayvan Çiftliği” iledir, oyunculuğu kadar ses kullanımı ile Murat Kapu, birçok ödül alan Hayvan Çiftliği serüveninden bugüne biz seyircileri hala hayran bırakmaktadır. Oyun sonunda dilimize dökülen o namelerin en önemli sorumlusu tabi ki sevgili Murat Kapu’dur. Gelelim Meriç Rakalara… Oyunda öyle bir an var ki, pek azımızın kalbine belki erişemez. Çok yetenekli bir oyuncu olarak uzun süredir takip ettiğim Meriç Rakalar fırsatını bulduğu anda gülerken gözyaşı dökmemizi sağlıyor ya da tam tersi.
Son olarak İsmail Sağır… Kendisi Kumbaracı50 ekibinin öncelikli olarak ışık duayenidir. Sonrasında ondokuzotuz oyunculuk atölyelerinin ana eğitmenidir. Birçok oyunda yönetmenlik yapmıştır, hatta benim çok saygı duyduğum en son başarısı, Ondokuzotuz atölyesi, bir “kurumsal hayatta çalışanların hobi alanı” olsa da, İsmail Sağır ve öğrencilerinin istikrarı ve sebatı ile yeni bir tiyatro kumpanyasının doğumuna vesile olmuştur: “Tiyatro.da”. En kısa zamanda farklı bir oyun yorumunda kendilerinden bahsedeceğim. Belki kurumsal dünya ile aktif bağı olmasından, belki de tiyatroda her takabileceği kasketi takmış olmasındandır bilinmez, Tek kullanımlık Hikaye’deki rolü ile hepimizden bir parça taşımaktadır. Tüm oyuncuları ayırt edemeden, oyuna katkılarından dolayı tebrik etmek isterim.
Sabancı Vakfı ve Sakıp Sabancı Müzesi’nin üretim desteğiyle Kumbaracı50 prodüksüyonu olarak seyirciyle buluşan bu oyun esasında bir proje ürünü, bir kolektif emek. Oyunda çalışan herkesin katıldığı, oyuncuların kendi hikayelerini kattığı bir ortak akıl. Provalar sırasında kapısını arşınladığım Kumbaracı50 mekanında kahkaları kıskandığım bir neşe ile geçmişi anma ve gelecek için kafa yorma serüveni. Özellikle 70 -80’lerde doğanlar için “Evet işe o mahalle, o teyze, o birmilyoncu amca!” dedirten birçok tanışıklığı yaşatan bir, 60 dakika.
Oyuncuların hem anlatıcı hem ana karakterler hem de mahalleli olduğu, yeri geldiğinde ağaç, yeri geldiğinde oto teyp olduğu, çocuk yaratıcılığını yansıtan bir oyun. Sahneye konuş ise sade ve bir o kadar eğlenceli.
Tenekeler, merdivenler ve bazı ahşap parçalar ile, mahalle sokakları, çatı katları ve balkonlar gözlerimizin önünde. Gülhan Kadim’e 14. Savaş Dinçel “En iyi yönetmen” ödülünü getiren Tek Kullanımlık Hikaye, daha birçok ödül kazanacak gibi.
Aşk, annelerimiz, düğünler, plastik yoğurt kapları, inşaatlar ve yağmur. Oyunda o kadar bizden, her birimizden kod var ki, oyun çıkışında “İyi ki!” demek kalıyor biz seyircilere.
60 dk gülmek ama derdimiz varsa da söylemek, gelecek ama özellikle, küresel ısınma gibi kocaman bir kriz için beraberce birleşmek isterseniz, Kumbaracı50 ve bu ekibi takipte kalabilirsiniz.
Oyunun Künyesi Yazan: Volkan Çıkıntoğlu Yöneten: Gülhan Kadim Yönetmen Yardımcısı: Ceyda Akel Oynayan: İsmail Sağır, Meriç Rakalar, Murat Kapu Sahne Tasarımı: Kolektif Işık Tasarımı: İsmail Sağır Kostüm Tasarımı: Riyana Tufanova Sahne Tasarım Uygulama: Efe Arslan, Zekeriya Ece Kostüm Asistanı: Efe Arslan Fotoğraflar: Sedef Turunç Topluluk: kumbaracı50 Seanslar Afiş