Melih, Cevdet ve Orhan İstanbul’da bir apartmanın çatı katında bizi karşılar. Düğüne gitmek üzere hazırlandıklarını görürüz. Hava çok sıcaktır ve bu sıcakta giyinmek bile işkence gibidir. Buradan konu iklim krizine bağlanır. Zaten aslında konu iklim krizidir. Fakat oyun öyle hızlı başlar ki, olayların birbirine nasıl bağlandığını anlamadan onlarla birlikte zaman ve mekanda salınırken bulursunuz kendinizi.
Konu iklim krizinden nasıl oldu da hepimizin tanık olduğu kentsel dönüşüm rüzgarına doğru savruldu derken, mahalleye sürüklenir, oradan Melih ve Cevdet’in anne kaybına uzanır, gündelik kaygılarımızın yanı sıra dünyanın yok oluşuna kafa yorarız.
Minicik bir terasta o kadar farklı yüz sizi karşılar ki, o kişiler esasen hepimizden bir parça taşır. Orhan’ın şiirleriyle taksinin içinde ilerleriz, yanında uzaktan sevdalı olduğu Müjgan ablayla beraber. Bir anda Fatma ablaya geçer konu, hüzünleniriz. Her bir hikaye, kıyısından köşesinden etkiler bizi. İş hayatının çıkmazlarına bile uzanırız.
Eskiye duyulan özlemin sık sık dile getirildiği oyunda, toplumsal sorunlarla beraber bireysel var olma çabasına da tanık oluruz.
Meddah tarzı hikaye anlatma geleneği ekseninde ilerleyen oyun, oyuncuların çok yönlülüğü sayesinde keyifle akar. Oyuncular repliklerini söylemedikleri an bile boş kalmazlar. Bir rüzgarın uğultusu olurlar kimi zaman, kimi zaman bir enstrüman.
O sıcacık mahallede karakterlerle beraber yaşarsınız olanları. Samimi, içten ve doğal akan oyun metninin yazarı Volkan Çıkıntıoğlu’dur. Karakterlerin ani değişim ve ruh halini yansıtan oyuncuları yönetmen Gülhan Kadim başarıyla yönlendirmiştir.
Oyunda Cevdet karakterini İsmail Sağır, Melih’i Murat Kapu ve Orhan’ı Meriç Rakalar oynuyor. Meriç Rakalar bir ara o kadar ön plana çıkıyor ki ışığı gözlerimi alıyor. Uyum içinde oynayan her bir oyuncu çok başarılı. Karakterden karaktere geçerek seyirciyi de farklı ruh haline sokmayı başarıyorlar. Oyunda sade bir dekor kullanımına şahit oluruz. Birkaç bidona eşlik eden merdivenden fazlası değil.
Sabancı Vakfı ve Sakıp Sabancı Müzesi’nin üretim desteğiyle Kumbaracı 50 prodüksiyonu olarak seyirciyle buluşan oyunu, ben de sıcacık bir sahne olan Kumbaracı 50’de izledim. Siz de kendinize hayattan bir saat çalın, bu keyifli oyunu izleyin.
Şimdiye Kadar Aldığı Ödüller İse Şu Şekilde:
14.Savaş Dinçel Tiyatro Ödülleri
En İyi Yönetmen Ödülü / Gülhan Kadim
30.Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Tiyatro Ödülleri
Yılın Yönetmeni Ödülü / Gülhan Kadim
25.Afife Tiyatro Ödülleri
En İyi Erkek Oyuncu Adayı / Meriç Rakalar
Oyunun Künyesi Yazan: Volkan Çıkıntoğlu Yöneten: Gülhan Kadim Yönetmen Yardımcısı: Ceyda Akel Oynayan: İsmail Sağır, Meriç Rakalar, Murat Kapu Sahne Tasarımı: Kolektif Sahne Tasarım Uygulama: Efe Arslan, Zekeriya Ece Kostüm Tasarımı: Riyana Tufanova Kostüm Asistanı: Efe Arslan Işık Tasarımı: İsmail Sağır Afiş Tasarımı: Önder Sakıp Dündar Topluluk: Kumbaracı50 Yapım: Lemur Company Tür: Kara Komedi Topluluk: Kumbaracı50 Tür: Dram Seanslar Afiş