Tiyatronun iyileştirici gücüne inanır, tiyatroya terapi amaçlı gider. Mühendis olarak hayatına devam etse de ruhunun sanatın içinde bir yerlerde olduğuna inanır. Gittiği her oyunda kendinden bir parça bulur, bu yüzden oyunlar hakkında yazı yazmayı sever.
Şiirle tanışmam ortaokul yıllarıma dayanıyor. Türkçe öğretmenim bizden bir şiir defteri yapmamızı istemişti ve belirli aralıklarla da kontrol ederdi. Şiiri hala tam olarak sevdiğimi söyleyemesem de o defter sayesinde hala birçok şiir...
Bizler yerlerimize otururken seyirciler arasından birisini meraklı gözlerle bekleyen bir oyuncu: Ada.
Hepimiz oturduktan sonra beklediği kişinin gelmediğini gören Ada, her gün ‘o’ kişi gelecekmiş gibi hikayesini anlatır durur. Bu kez hikayesini anlattığı...
9 senedir evli olan iki oyuncu Ömer ve Leyla’nın hayatını ve duygularını; bazen Ömer’in yazdığı senaryoda, bazen bazı flashback’lerde bazen de bir film çekimi içinde izliyoruz. Yani tüm oyun gerçekle kurgu arası “gibi bi’ şey…” aslında.
Camdaki çocuk, hayatının bir döneminde bu sınırlardan çıkmak zorunda kalıyor. Dışardaki hayata uyum sağlamak onun için çok zor oluyor. Yasak ve günah bildiği her şey ise bu yeni hayatın bir parçası. Okula gitmek bile… Cam kırılıyor ve bir bir batıyor. Bu yeni hayatta dedesinden öğrendiği her şeyin tam tersi geçerli. Şarkı söylüyor, dans ediyor, hayal kuruyor, pizza yiyor ve “zehirli bir çiçeğe” âşık bile oluyor 🙂 Ona “diğer” hayattan kalan tek şey, annesine duyduğu özlem oluyor.
Bu akşam Gözbağcı Kübra’nın sihirbazlık gösterisindeydik. Sıcacık sesiyle hepimizi kapıda karşıladı, hepimize sırayla hoşgeldiniz dedi. Ha bir de tam ayarında oda kokusu sıktı salona gösterisi başlamadan.Kübra gösterisini yaparken kafasında istiflediği düşünceleri bugün...
Bu oyun bir hikâye anlatmakla kalmayıp geçmişten günümüze Türkiye tarihi hakkında bize bir ayna tutuyor. 1915’ten günümüze kadar gelen göç hikâyeleri, bireylerin yaşamlarındaki değişimler ve toplumun tarih boyunca yaşadığı dönüşümler sahneye aktarılırken siz de seyirci olarakbu...
Masallar güzeldir ve gerçek olmalarını dileriz. Ancak bazı masallar, travmalarla lekelenmiştir ve gerçekleşmeleri korkutucudur.
Bir anne, bir kızı ve annenin kız kardeşinden oluşan üç kişinin birbiriyle bağlı, birbirlerinden etkilenen travmatik hayat döngüsünü izliyoruz....
Siz evinizde birlikte yaşadığınız kuşunuzun iç dünyasını merak ettiniz mi hiç? Gelin beraber Yıldız isimli kuşun duygularına, düşüncelerine bakalım beraber.5 kişilik bir ailenin çok sevilen muhabbet kuşu olan Yıldız’ın ağzından dinliyoruz hikayesini....
Tiyatronun iyileştirici gücüne inanır, tiyatroya terapi amaçlı gider. Mühendis olarak hayatına devam etse de ruhunun sanatın içinde bir yerlerde olduğuna inanır. Gittiği her oyunda kendinden bir parça bulur, bu yüzden oyunlar hakkında yazı yazmayı sever.