Plastik Aşklar

Hiç düşündünüz mü çevremizde aldatılmayan ilişkiler kalıp kalmadığını? Varolmadıkları ilişkilere tutunup kendilerini var etmeye çalışanları? Günümüz ilişkilerinin yapaylığından Mona Lisa gülüşüyle bir anda sıyrılıp güçlü olmaya çalışmayı… “Plastik Aşklar” oyunu tamda bu soruları kendimize sorduran güldürürken düşündüren, kimine göre akla karanın karşı karşıya olduğu kimine göre ise iki kadının kendilerini tanıması ve sonunda keşfetmelerini anlatan bir oyun.
Oyun 90 dakika sürede eğitimli, kültürlü, hastalık derecesinde titiz ve bir o kadar alaturka olan Alev ile aslında çekingen, kendini savunmaktan korkan ve gelenekleri konusunda bilgi sahibi olmayan Sezen’in ortak aşkları aracılığıyla aldatılmalarıyla, hayatla ve kendileriyle olan hesaplaşmalarını gözler önüne seriyor. Oyun bir yandan da toplumun özelikle kadınlar üzerinden etkisini güçlü mesajlarla anlatmakta.

Sahne Amerikan mutfağa sahip bir dairede intihar etmeye çalışan Alev’in hikayesiyle başlıyor. Sonrasında mayıs ayında Hıdırellez günü yağan karın altında üşüyen ve sevgilisinin eski karısı Alev’e dönüp dönmediğini öğrenmek için Alev’in kapısına gelen Sezen’in sahneye girişiyle sürüyor. Bu andan itibaren farklı geçmişlerden ve farklı serüvenlerden gelen iki kadın kimi zaman birbirlerini üzmeye ve alt etmeye çalışarak, kimi zaman birbirlerine sempati duyarak yaşadıkları ilişki ile kendileriyle ve hayatla yüzleşmeye başlar. Koltuklar tozlanmasın diye naylon kaplayan, hastalık derecesinde düzen takıntısı olan Alev ile bunları hiçte bilmeyen, boş veren Sezen’in kimi zaman bu konuda karşı karşı gelmeleri sahnede komik görüntüler oluşturur. Sezen’in kasıtlı olarak koltuk naylonlarını yırtması ise oyunun dönüm noktasını oluşturuyor.

Orcun Ucal Tekperde.com
Orçun Ucal

Bu andan itibaren iki kadın tıpkı mayıs ayında Hıdırellez günü doğanın kıştan bahara evirildiği gibi yavaş yavaş dönüşüm yaşarlar. Ve Alev Sezen’i, Sezen Alev’i daha iyi anlar, aralarında dostça bir ilişki oluşmaya başlar. Bu durum Adalet Ağaoğlu’nun “Kozalar” oyununda bir araya gelen kadınların kendilerini korumak için koza ördüğü bölümü çağrıştırır. Tek farkla; oyunun sonunda Alev ve Sezen yüzleşmeleriyle kendilerine ördükleri kozaları yırtarak hayatı daha pozitif daha kendilerinin farkına vararak yaşamaya başlarlar.

Oyun toplumun birbirleriyle aldatılan bu iki kadının, birbirlerine ilk başta ki bakışları, ilişkileri, ilişkilerden bekledikleri, hayal kırıklıkları ve hangi ortama girerlerse girsinler ortak yanları olan olumsuzluklardan kurtulmak için takındıkları Mona Lisa gülüşü kadına, aldatmaya ve aldatılmaya bakışı da gülümseterek gözler önüne serer.
Kendimizi sorguladığımız, gülerken düşündüğümüz, bol kahkahalar attığımız bir oyun olarak gayet başarılı bir oyun.

Oyunun Künyesi
Oyuncular: Oya BAŞAR - Ebru KURAL
Yönetmen: Orçun UÇAL
Reji Asistanı: Sebahat OK
Dramaturg: Nevra Ayşem SAVAŞÇI
Dekor:Mete YILMAZ
Kostüm: Pınar DEMİR
Işık: Mehmet Şerif TOZLU
Müzik: Ramazan YILDIRIM - Arda GÖRGÜN
Kareografi: Pınar ATAER
Topluluk:
Tür: Komedi
Seanslar
Afiş
Fethiye Öngel
Fethiye Öngel
tiyatro tutkunu, kedi annesi ve hikaye / tarih severim.

içerik ekle

sitemizde yayınlanmasını istediğin haber, eleştiri ve değerlendirme yazılarını kolaylıkla yayınlayabilirsin

benzerler

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Okunası yazılar

E-Posta Bülteni Kaydı

Size sitemiz ve tiyatrolar ile ilgili haberler göndermek istiyoruz