Bu oyunu tek kelimeyle anlatacak olsam, kesinlikle ‘Nahif’ kelimesini seçerdim. Oyun çok yumuşak, narin ve hoş bir his bıraktı benim üzerimde. Oyuna dair hislerimi genelde sona saklardım, bu yazımda başında bahsetmiş oldum 🙂
1950’li yıllarda İzmir’de doğup büyümüş nahif, sakin, iyilik dolu bir ‘beyefendinin’ ilk bisiklet sahibi oluşunu, ilk aşkını, arkadaşlarını, yalnız kalışını ve özlemini, okul anılarını, babasıyla ilişkisini kısacası gençlik yıllarını konu ediniyor oyun.
İzmir’de doğup büyüyenlerin oyundaki nostaljiyi hissedip çok seveceğine emin olduğum bu oyun, bana o yıllarda keşke İzmir’de doğmuş/yaşamış olsaydım diye düşündürdü 🙂
Oyunun en başında ışıklar sönmeden kemancı, kemanıyla karşılıyor bizi. Ara ara oyuna dahil olan kemancının oyunun konusuyla olan bağlantısını anlamasam da keman dinlemeyi sevdiğim için ilginç ve hoş bir detaydı bana göre. Bilhassa oyuncunun dans ettiği sırada, kemancının da arkada keman çalarken oyuncunun dans hareketlerine karşılık vermesi çok hoşuma gitti.
Çağrı Büyüksayar bu oyun için gerçekten biçilmiş kaftan. Rolünü çok severek oynadığı her halinden belli oluyor, tam bir’ beyefendi’ olarak izliyoruz. Sesini çok iyi kullanabilen bir oyuncu için mikrofon neden vardı, anlayamadım.
Kendisini Oscar oyununda da izlemiş ve sevmiştim. Birbirinden tarz olarak farklı iki rolde izleyip, karakterlerinin bende farklı hisler bırakması bana göre çok başarılı olduğunu gösteriyor.
Oyunun dekoru, sanıyorum ki bir İzmir sokağına aitti. Sahaflar çarşısı, kukla dükkânı, müzik evi, o döneme ait film afişlerinden oluşuyordu. Ve tabi ki mavi bisiklet 🙂 Baba rolü için kukla kullanımının muhakkak bir sebebi vardır ancak ben pek sevemedim, benim için olmasa da olurdu.
Yukarda da bahsettiğim gibi İzmirli olmayan veya İzmir’e gitmemiş birisi için belki oyun çok anlam ifade etmeyebilir. Bu noktada nostalji kavramı benim için kıyafet ve anlatımda sınırlı kalsa da oyun bende sıcacık ve nahif his bırakmayı başardı.
Oyun, şubat ayında İstanbul Şehir Tiyatroları’nda prömiyerini yaptı. Henüz tazecik olan bu oyunun yolunun açık, seyircisinin ve alkışının çook olmasını diliyorum! Tüm ekibe kucak dolusu tebriklerrr!
Oyunun Künyesi
Yazan: Dinçer SÜMER
Yöneten: Ersin UMULU
Müzik: Sinan ARSLAN
Dramaturg: Hatice YURTDURU
Dekor-Kostüm Tasarımı : Ayşen AKTENGİZ
Işık Tasarımı: Murat İŞÇİ
Efekt Tasarımı: Yunus NALCI
Koreograf: Özge MİDİLLİ
Dekor Uygulama: Cihan AŞAR
Kostüm Uygulama: Duygu ATEŞ
Reji Asistanları: Gülsüm ALKAN - Buğra Can ILDIRIŞIK - Asrın Gurur KUYUCAK
Müzisyen: Doğa GENÇALİOĞLU
Oyuncu: Çağrı Büyüksayar
Topluluk: İBB Şehir Tiyatroları
Tür: Trajedi, Dram
Seanslar
Afiş