Ahenkli bir Distopya..
İzmir Devlet Tiyatrosu yeni sezon oyunlarından “Moira’nın Gece Döngüsü“ farklı bir metine ve sahnelemeye imza atarken seyircisini içsel hesaplaşmalarla baş başa bırakan distopik bir oyun. Dekor olarak dönebilen büyük bir çarkı merkezine alan oyun onu çok doğru yerlerde parlatarak simgesel, fantastik ve gergin bir atmosfer yaratırken gülümseten anlara da yakın çekim yapabiliyor.
Dekorun sahne ahenginde çok önemli bir katkısı olduğunu düşünürüm hep. Kullanılan materyaller ve nesneler hikayeyi köpürtme derdinde olmalıdır. Buna yaparken asla rol çalmamalı hikayeyi manasız yerlere de taşımamalıdır tabi. Bu denge çok önemli. Gözlerimiz dekora takılıp kalmamalıdır mesela. Akışta oyunun vermek istediklerine doğru katkısı olmalı, ahenk ve renk katmalıdır. Bu oyunda bu örnek dekor işlevselliğini görebiliyoruz. Çark döndükçe sahnede farklı bir hava oluşuyor ve gergin atmosfer korku, fantastik ve distopik temalara yelken açıyor. Aynı şekilde ışık düzeni de dekorla uyumlu bir enerjide ahengi yükseltiyor.
Oyunda geçmişe dönüş tekniği başrolde diyebiliriz. Hatta olgun yaşlardaki bir adamın kafasının içine girip içsel geri dönüş yolculuğuna dahil olarak kendi gençliği ve o anda karşılaştığı diğer kişileri aynı sahnede yüzleşirken görerek…
Düşünsenize gençliğinizle veya çocukluğunuzla size çok acı veren bir ana dönerek aynı sahnede yüzleşiyorsunuz. Bence hoş bir flashback. Geçmişse dönsek hangi pişmanlığımızı düzeltiriz de ruhumuzda taşıdığımız o ağırlığı hafifletebilirizin derdinde oluruz bazen.
‘O anı başka nasıl yaşayabilirdik’in binlerce versiyonunu düşünür durur, duygudan duyguya geçeriz. Ama “Kelebek Etkisi” filmi misali her dönüş farklı bir açmazı getirir ve kaderde yazılmış olan mutlaka olur. Metin de bu temadan uzaklaşmıyor ve ‘bir şey oluyorsa o anda ve o şekilde olması gerekiyordur. Değiştirmek ,müdahele etmek boşunadır. Sonuç aynıdır’ felsefesine yaslanıyor.
“Moira’nın Gece Döngüsü” kırık ve trajik bir aşk hikayesine geri dönerek o anı değiştirmenin derdine odaklanıyor. Mekan olarak bir saatçinin seçilmesi ise zaman yolculuğu açısından bence en doğru metin detaylarından. Müzik ise doğru kullanılmış başka bir detay. Oyuncular gitar çalarak şarkı söylerken gerilim atmosferine ara verip bir nefes almış alıyoruz.
Oyunun ana karakteri Bay Khron geçmişine dönerken ve o anı düzeltmeye çalışırken gençliğiyle yüzleşiyor ve ölen aşkını geri döndürme ve mutlu bir aşka dahil olma telaşı yaşıyor.Bu yolculuğun ve flashbacklerin gerilim ve korku düzlemenine oturtulması ve aynı anda dönen çark ve müzikler bazen muhteşem bir ‘koroyu‘ bize sunuyor ve sahne büyüsüne kapılabiliyoruz. Birbiriyle yarışan bu öğeler aslında bir distopia olan içeriği bize heyecanlı ve estetikbir formda sunabiliyor.
Oyunculuklara gelecek olursak genel olarak başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Ama ses düzeylerinin düşüklüğü ve hızlı konuşma sebebiyle bazı replikleri anlayamadığımı belirtmek isterim. Özellikle Bay Khron ve gençliği rollerinde.
Devlet tiyatrosu oyunculuğu diye klişe bir yorum yapmak istemiyorum aslında ama bazen çok düz giden ve repliğimi doğru söyleyim telaşına düşen diyaloglar doğal oyunculuğa gölge düşürüyor. O gergin mod ve hata yapmıyım sorunsalıyla oynayan oyuncular karakter özdeşleşmemizi de bazen zayıflatabiliyor. Biraz bu durumları hissettim ama genel akışta çok göze batan bir detay olmadı. Ayrıca aynı zamanda bir oyuncu olarak da aslan surat sendromlu, evsiz Aise karakterine müthiş iştahlandım.O rolü ilerki yıllarda canlandırmayı çok isterim. Burda bu rolü oynayan oyuncuyu da başarılı buldum..
Yolunuz İzmir’e düşerse oyunu izlemenizi öneririm.
Oyunun Künyesi Yazan: Erkan Canlı Yöneten: Musa Arslanali Dekor & Kostüm Tasarımı: Buket Başaran Akkaya Işık Tasarımı: Fuat Fırat Dramaturg: Füsun Ataman Yönetmen Yardımcısı: Türker Alpuğan Asistan: Yağmur Candemir Sahne Amiri: Önder Ünver Kondüvit: Harun Düzenli, Nilgün Tüzün Işık Kumanda: Önder Yağlıdere Suflöz: Yağmur Özgenç Şahin Dekor Sorumlusu: Gönenç Oktay Aksesuar Sorumlusu: Alper Erdoğan Kadın Terzi: Seher Ay Erkek Terzi: Kadri Özel Perukacı: Burcu Gelegen OYUNCULAR: Moira: Meltem Başınhan Adam: Deniz Genç Bay Khron: Türker Alpuğan Aise: Tufan Pehlivan Topluluk: İzmir Devlet Tiyatrosu Süre: 1 Perde - 65 dk Seanslar Afiş